susarak geçtim pencerenizin önünden
o sıra bir adam aynı anın arkasında saklı
bulut dinginliği mi desem
az söz söylemek gibi bir yağmur yağdı

içi dışı konuşkan bir yağmur yağdı
iletti çoğalttı sevinçlerimi
garip bir yanım oldu hüzünlü
elma çiçekleri gibi yeşil
gibi değil ta kendisi başımın üstünde sevgilim
ıslanırız seninle şarkılar söyleyerek

anlaşırız zor değil aynı olmak
tutunduğumuz dallar var
ikimiz üçümüz hepimiz bilip bilmeden bağlıyız birbirimize
arkası güneş olsa ne çıkar
günün sevinecekler listesinde
sırası gelen dudağını önündekine

bir kusur üzerine affedilmeyi istemek vahşice gibi ama
çiy düştü diye sesimi suçlamaya kalkacak olursan
iyi niyet uğruna ağlamaya değmez mi
yeter ki iki beyaz bulut olsun ucunda

yağmur yağdı susarak geçtim
merak edebilirsin belkide
o sıra gülümseyerek
coşkulu kokular getirdim diyen birine
biliyor musun neler geçiyor içinden yağmurun
söylemesi için ona sevgimi verdim.