Sızıyor kan, tan aralığından damardan yayılırken korkular.. tünemişiz işte yalnız bir dala üşümüşüz içimize, örten yok dışımızı...
Kalın kalın giyinmişiz de gafleti unutmuşuz merhametin ince zarını kimisi yâr koynunda yalanlarla inlerken yar başlarında terbiye olmuş kimileri; duymamışız... nekes kalmış insan yanımız...
Serkeşliğe bulayıp dudakları kurak öpüşmelere bel bağlamışız dilimizde haz değil, köz olmuş kelimeler yangınlardan korkarken körük olmuşuz cehenneme..
Rûhumuza üflenmiş büyük sır sur sanıp toplanmışız kendi mahşerimizde dirhem dirhem sağmış her zevki bedenimiz gökyüzüne bakarken gözbebeklerimiz içi geçmiş aynalarda tuz buz ölmeyi unutmuşuz..
Titreşen nağmelerde tizleşir yalnızlıklar herkes içine gömülür şimdi fatihâsız...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mevsimsiz üşüyor içimiz. Ve maalesef örtüsü yok bu üşümelerin... İç yolculuklar yalnız yapıldığından belki de bu kadar üşümeler... Harika bir yürek sesiydi... İçtenlikle kutlarım. Sevgiler.
Paylaşımınızı beğeni ile okudum sözleri çok etkileyici kutlamamak elde değil kutlarım başarılı çalışmanızdan dolayı yüreğine ellerine saglık hep böyle değerli vede güzel paylaşımlar buluşalım nice şiirlere
"Rûhumuza üflenmiş büyük sır sur sanıp toplanmışız kendi mahşerimizde dirhem dirhem sağmış her zevki bedenimiz gökyüzüne bakarken gözbebeklerimiz içi geçmiş aynalarda tuz buz ölmeyi unutmuşuz.."
bu satırlar beni yerden yere vurdu. yıkıldım sandım
-tam da o an isyan edecektim ki sen geldin 'der şiirde ya öyle bir umut bekledim son demde ama olmadı . karanlığı karanlıkla sonlandırdı şair. Çok güzeldi.
Şiir kırmızı ve öc olunca aklıma boğalar geldi.Boğaların yıllarca kırmızıya saldırdığını düşündürdüler bize.Oysa hedefin kırmızı değil de hareket eden kumaş parçası olduğunu neden sonra öğrenebildik.
Öc kısmı boğa saldırısı olabilir mi diye bir hinlik düşünmek istedim.Affola...
Sonra renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini inceledim şiiri okuduktan sonra.Kırmızıya ilişkin bakınız neler buldum.
Kırmızı, sıcak, ateş, kan, şehvet, aşk, samimiyet, güç, heyecan ve agresiflik gibi kavramları simgeler. Kan basıncını ve solunumu hızlandırabilir. İnsanları çabuk karar almaya ve beklentileri arttırmaya teşvik edici bir etkisi vardır.
Kırmızı, dikkat çekici bir renktir. Kırmızı renkteki kelimeler ve objeler insanların dikkatini hemen çeker. Dekorasyon ve dizayn yaparken kırmızı cisimlerin mükemmel olması önemlidir çünkü insanlar bu objeleri hemen fark edecektir. Arabalar konusunda kırmızı renk ile hırsızlık oranı arasında pozitif bir korelasyon vardır.
Kırmızı, duygusal olarak oldukça yoğun ve aşırı bir renktir. Kırmızı kıyafetler ruhu canlandırıcı olabilir. Bazı durumda kırmızı kıyafet enerji ve güç mesajı gönderirri ama aynı zamanda çatışmalara davet çıkarabilir.
Kırmızı, hakimiyet kuran bir renktir. Zemin olarak değil, vurgu yapmak için kullanılmalıdır.
Kırmızı, odalar insanı huzursuz eder fakat kırmızı renklerin dağınık olarak kullanıldığı odalar insanların zamanı unutmasına yol açar. İşte bu yüzden barlarda ve gazinolarda kırmızı renge ağırlık verilir. Ayrıca iştahı açma etkisi nedeniyle restorantlar sık sık kırmızı rengi dekorasyon için kullanırlar.
Kırmızı bana göre cesarettir.Sert bulurum bazen onun duruşunu.Sıcak bir renk olmasına rağmen havası diğer sıcak renklere göre daha ciddi gelir bana.
Öcünü ise düşünmek istemiyorum hiç.Sanırım sakinleştirmek gerek kırmızıları.
ben bu şiire ne yazsam heyecanımı anlatamam... daha "üşümüşüz içimize örten yok dışımızı" noktasında ben "şiir bu" dedim zaten... Sadece bu mısra olsaydı şiir ben yine aynı övgüyü yapardım... benim şiirleri biliyorsun; ben bunu üç kıta anlatır yine derdimi anlatamazdım :) ... Gönülden tebrikler...
Ha evet; bilmez miyim senin şiirlerini; sen yedi bölüm yazar, ben her bir misraaina hayran olurdum! En çok da bu sevindiriyor işte beni; hayran olduğum isimlerden beğeni almak... Eksik olma... Sevgim ve saygimla. ..
Ha evet; bilmez miyim senin şiirlerini; sen yedi bölüm yazar, ben her bir misraaina hayran olurdum! En çok da bu sevindiriyor işte beni; hayran olduğum isimlerden beğeni almak... Eksik olma... Sevgim ve saygimla. ..
Her bir kelime ardı ardına ne güzel işlenmiş. Ne çok yalnızlık, ne çok hayatı anlatmış. Baştan ayağa hüzün oldum. Ama öyle güzel ki şiir... canınız sağolsun.
Gerçekten okkalı bir temayı işlemişsiniz şaire. Hakikaten akademik düzeyde irdelenmesi ve çözümlerinin ortaya koyulması gereken bir konu özümüzü bu denli dışlayışımızın nedenleri. Duyarsızlığımızın, sevgisizliğimizin ve hurdalaşan ilişkilerimizin bedelini çocuklarımıza ödetmeye hakkımız yok, mutlaka maddeden daha değerli duyguların varlığını hissedip içselleştirmemiz lazım. Şiire eğitici bir misyon yüklemişsiniz içten tebriklerimle....
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.