KELEBEK VE YAŞAMAK-2



Gün batsa da kapansa da kapılar
Sen selam dur
Gitse de güneş pencerelerinden
Karanlığı da kucakla
Sabah beyazı kucakladığın gibi…


Tebeşirle sınırlar çizme sen sakın içindekilerine
Ekvatora varsın sınır koysun insanoğlu
Bir kanadı kutuplarda diğeri çöllerde
Uçmaktan yorulurcasına yaşamayı bileceksin…



Kış sana kar
Baharlar çiçekler bahşederken ellerine
Her aldığın nefes, cennet gezintisi olurcasına
Hem bu kadar kolayken teneffüs almak
Bir çöplüğün kenarındaki ıslak kedileri izlerken
Ya da bir Çingene avuçlarına umut doldururken
Fallardaymış gibi üç vakitsiz çıkmayı bileceksin yollara…



Yaşamanın hakkını vereceksin her soluğunla
Soluksuz yaşayacaksın
Mesela bir istavritin yeşil yosunlarda gezdiği
Beyaz kanatlı bir martının mavinin ortasında salındığı gibi…



Ne arkandan yürüyecek hatıraların
Ne önünde geleceğin
Bugün taze bir ekmeği böldüğündeki lezzet
Duracak sofranda yaşamak…



Akşamın demli havasından bir lokma alacak gözlerin
Sen lambaların etrafında dönen kelebeklerle bir olacaksın
Perdelerin kapandığı sokakların kenarında
Kelebek tadında bir ömür uçmadan önce…




Geride pişmanlığın izleri kalmasın diye ellerine
Bugünden yaşayacaksın, saliseleri bile kaçırmadan
Severek yaşayacaksın
Yağmur sonrası toprak kokusunu ya da saksında ilk açan begonyayı…




Adressiz yaşamayacak adımların en azından kaldırımlarda
Adam akıllı dünya geldiğine dua edecek her şey kim bilir
Ama sen adını ortaya koymadan ben geldim diyebileceksin
Aldırmadan yaşayacaksın
Gönlünü alıp bir güvercinin ya da bir akşamsefasının



Bir çocuğun bu dünyaya ilk geldiği gözlerle
Her an için gülecek, geleceği düşünmeden
Karşında duran çınarın her yaprak döküşünde
Kelebekler gelecek aklına uçacaksın
Hayat bir çiçek gibi sunulmuşken yüreğine….



Bir suyun senfonisi olacaksın
Bir çay kenarında akacaksın nereye döküleceğini bilmeden
Tek bildiğin bir kelebekler olacak
Bir de kalbinin her atışındaki melodiler…











Daha yeni aşık olmuş gibi nefesini çekeceksin,elindeki tüm parmaklarınla salarken , olanca uçurtmaları, her takvim kök salacak hayata bağlanmana, arkana bakmadan koşarcasına, bugünün cennetinde yaşayacaksın…
”öyle beylik laflar etmeden”
Bir kelebeği düşündüğünde o kadar beleş, o kadar da ucuz ve bu kadar hayat için lüks nefes almadığını anlayacaksın…

“bir kelebek gelip de sol omzuna konuğunda” sakın ha sakın yaşamaya koşmayı unutma hele de dışarıda bir rüzgar saçların için bekliyorsa…..