14
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
3956
Okunma

Akşam kızıllığında dağıttı saçlarını gece
Duygu salıncağında kimlik mahoşluğu
Efkarını yırttı süretinden
Apansız acıların pençesinde kirlendi
Umutların umutsuzluğu
Çığlık düştü aklın sepetine
Ağlıyordu tüm çıplaklığıyla masumiyet
Sere serpe
Küçük adımlarda
Durgun,
Sen ki, fırtınaların felaketi
Toz dumana kattın orta yeri
Sorguların dilinde yalnızlık acıları
Dram ki, nasıl oynanır artık
Sensiz oyunlar sessiz pandomimler
Kır goncasında dikenleri
Bir daha doğmasın güneş
Gün karanlıkların içinde arasın haykırışlarını
Bakma gözlerime,
Öyle ya,susmak dinginliğin anahtarı
Kirpiklerim acılarına ağlıyor
Direniyor kalemim nasıl karalasın
Bir fidanın toprağa değişini
Zerresini kaybetmesi hayatın
Birilerinin karıncalanan beyninde
Düşünceler silinmiş birkaç hayasız
Dolanır uzak iklimlerde baharı kışa döndürdü
Toprak artık misket izlerini göremeyecek ne yazık,
Kimsesiz kaldı top oynayan eller
Defterinde boş geleceği
Yıkıldı nefesi dondu hayatı
Ecelini kirletti kara bir iblis
Kollarında kelepçe
Fırtınalar dindi yüreklerde
Artık bir fidan daha düşmesin toprağa
Ey dost tut elleri
Cezalansın bu çocuk adımlarını takip eden
Vijdansızlar…
Uyansın uykuda ki yürekler, uyumasın…
Nurcan Bingöl
12/04/2014
5.0
100% (19)