2
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1274
Okunma
vurulunca
içinden sözler geçen bütün anıları
yığılıp bırakırken son bir şarkıya
eski sevinçlerimize benimdi diyebilmenin vakti değil artık
saat kaç olursa olsun koşacaksın
hiç zorlamadan kendini
her kesin anladığı
yeni bir kulvar bulacaksın şimdi
ölmüş mü
evet
biraz evvel son nefesini
bulutların her zaman durulduğu ışığa yakın
ve sabah düşlerinden uyanan çocukların bildiği
ve akşamdan kalma bir sarhoş pembesi kadar
ve biraz önce hayatı burnunda
kayaların ıslandığı o yas ile bağladı kanatlarını martılar
geçmişine dair uzun yolları dirildi anımsayanların
onu aklında sarılarak öpen bir kaç kişiden başka
kalbinden gün kaybeden kimse çıkmadı
baharlarını gören oldu mu
yada aşklarını hep saklandığı
birlikte alkışlayıp hayır dediler
o an şimşekler çakışıp söze karışmasa
bir bilinmeze varacaktı yokluğu
birileri evet der gibi gülümsedi
sol şakağına karışan göz yaşının ölümlü ilk damlasını
okşayıp avuçlarına işledi
anlaşılmayacak kadar kararmıştı hava
üç beş kişi denize indiler
gelip giden dalgalara taşlar atıp
hiç gelmeyecek cevaplar beklediler
tanrım dedi biri boğulurcasına
yüreğimin tükendiği yarım bedenimi sunuyorum sana
samimi yok oluşun çekilme çabasını
sevgime anlatsana.