Sen gidince gökler de yağmurlar durur sandın
İnan bana hayırsız hala yağmur yağıyor
Güneşimsin sen dedim gitme dememe kandın
Boşa ümitlenme sen güneş yine doğuyor
Dilin kemiği yok ki vara yoğa konuşur
Aşka sıra geldi mi yüreğine danışır.



Sevmek kolay değil ki emeksiz ekin olmaz
Sulamazsan ekini kurur durduğu yerde
Boş lafla gönül evi inan mutluluk dolmaz
Tuttuğunu koparan o babayiğit nerde
Kenar kenar yürü de yüreğin ıslanmasın
Yalanlara devam et o dilin paslanmasın.



Hani doğu çoraktır sular akmıyor derler
Babayiğit adamlar su getirir ekine
Akmayan o suları getiren yürek nerde
Gözlerini devşirip bakma öyle dikine
Ne doğu ne batıyım insan evladıyım ben
Bu rüzgar nerden geldi demeden sürüklen sen.



Çağlayan nehir olsan bundan sonra bent olmam
Akıp gidebilirsin denizlere karışıp
Ardından üzülüp de susuzluğunda solmam
Kaktüs gibi oldum ben susuzlukla barışıp
Şafağı vuruyorum ayrılık sözlerimle
Selam çaktım güneşe umutlu gözlerimle.



Adını anmam artık yakışmıyor dilime
Ahmet Mehmet bir isim ister Hüseyin densin
Eros’un oku düştü ben aldım sol elime
Vuracağım bir kalbi inan kaybeden sensin
Senin gibi adamlar inan sokakta çoktur
Gerçek adam arasan beş parmağımla yoktur..



Yasaklı Gönül