Ateşten bedeniyle yanaştı koynuma
ahh kokunla sarhoş olmuşluğum var
gözlerin gözlerime değse
ahkâm keserim millete
yanımdayken savaşmışlığım var
dimdik başı dik durmuşluğum...



Sen varsan bende
Derin vadilerinde gezinir parmak uçlarım
Başım yıldızlarla çarpışır
kafa tutarım güneş’e,
ay’a, evren’e...



Cennetin her köşesini tanırım sen varsan
Konuş;
bu kısa zaman, yeterince uzundur
Gövdenin ve dilin ölümünden önce...



Sen varsan
Kilitler açılır,
zincir kırılır artık



Konuş çünkü gerçek henüz ölü değil,
yaşamın hala senindir...



Evrensel yaşamın kıyılarında
ayaklarım dağların doruklarındadır
Binlerce kez cehennemlere gidip geldim
Sen varsan eğer
çakıl taşlarıyla oynarım..



Uzayan acıların gecesi ama yalnızca bir gece,
hepsi bu...
Konuş!
Umudumu yitirmedim, yalnızca bir savaş
hepsi bu...



Sen varsan
Kanla su gibi oynar
acıya şapka çıkartırım
Gönlüm hoşlanır suçlayan sözcüklerinden...



Konuş!
Seni aşk nedeniyle suçluyorum
hepsi bu...



Sen varsan
Ay ışığının ince parmakları,
merhametle Işıldıyor çatının tepesinde
Sen varsan
Ay’ı söndürsünler, görelim hele...



Konuş;
Tereddüt içinde hasretler söyleme
Bir düşünce dolanıp duruyor yüreğinde
Adım adım iniyor gece...



Sen varsan
Boynu bükük mahkûmlar gibi
Kayboluyor rüzgârın fırıl fırıl eteğinde.
Göğe bakıp gülümsüyor
özgürlüğe kanatlanıyor ruhum..



Konuş;
okşa kanatlarımı
cila sürelim bağrımıza
parlatalım gülüşlerimizi...



Sen Aşk tahtını aydınlatan
öyle bir bengi su.



Sen varsan bende
Benim adım gerçek’tir



Sen varsan
Cennetin her köşesini tanırım...








27.03.2014