Y/asal bir bölünmüşlüğü sorguluyor tâli rağbetler
İçinden çıkılmaz bir muamma doğar
Murdar bir nüktenin dip notundan

Şiirler firari can gizliye emanet
Naralar atıyor yok bir vakitte
İzhar edemediğim boşluğa akıyor israf

Vakıâ gizli duygular uyanıyor
Cemre her düştüğünde serâya
Heveslerine yenik böbürlendikçe şişiyor
Muzdarip yüreklerde biriken sukût
Nis(y)an günlerini bekliyor cana şifa

Muştularla sözleştik sevinç bizim olacak
Sulh fermanı yazılsın göklere
Zuhalim gök çarkının ışığı yeryüzünün cevheri
Sadıkların çehresinde tebessüm ayın ondördü

Ey âşk ikliminin Sultanı;
Mekânlar senden önce böyle güzel gülmedi
Saadet odur ki müşkil hallerimizin sonu geldi

Bir uzun seferde beşer
Gözler zamana akıyor
Yürekler şaha kalkıyor
Lisân dua ile çırpınıyor
Bir tufan ki Nuhtan kalma
Gemiye çıkan kurtuluyor
İnşirâh dağına ulaşsın feryadı ahımız

"Tebliğden boş kalınca niyâza var, Rabbine yönel."

Ey gönül gelip geçer bu âlem
Hakikat ki her harfin hesabına tutulacaktır kalem

Gül bahçesinde gül biter
Her seher vakti güle feryad eder bülbüller
Visalinle cennet-i gülistandan mahrum olmasın
Çağlayanları utandıran gözler.

//Billah kırgın gönüllerimiz dâr’a çekilse
Âşk ikliminin yolunda dosta kanat çırpar
Pervane gibi yandıkça yanar yine ateşe küsmeyiz.//

Nuray AYHAN...