2
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1758
Okunma

bir yazıya başlamak, derinliğinde boşluğunun el yordamıyla aramak gibidir bazen..ışığın tenine dokunma arzusu ve sadakatinde rüzgarın mum alevi ile kucaklaşması çarparak saçlarına ki bir rüya bulmak gibidir bu bebeklerinde gözlerinin..gözkapaklarının derinliğinde seyir halinde geçerken, gökkuşağının renklerine çarpar parmak uçların ve sobelersin ölü düşlerinin ışıksız gölgelerini/içinde..dokunup kışlara ve alabildiğine uzun gecelere/ter..teninde..gerçek ötesi kokular bulup, uyanıp korkularına kör edersin gözlerini..derken...geçip giden mavi bir bulut olur sözler.. dilinde/elinde/teninde..ve hiç önemlide değildir bilmece değilse şayet/ses..defterinin mavi sayfalarında kelime oyunları oynarsın/seksek ki bu oyun bütün çağların çelimsiz avuç içlerinde biriken bu oyun..kuralsız ve tek bir kelime..çıplak tabanları ile dokunuyor toprağın ıslağına bir bir..izi sürülmüyor hiçbir işaretinin/nadas..kabuk bağlayan yaralardan akan kan kadar sıcak ve kırmızı ki seçilmiyor sureti yüzenin..ölümü bile yaşamadan öğrenemiyoruz/öl-me ama yani gerçek bile olamıyoruz tümsek aynanın yansımasında.. silinmiş kelimelerinin boşluğunda/huzurunda ki dokunuyor tenime sözlerin bıçağın havaya saplanması gibi acemi bir gösterişte..soru/yorum; dilinde eksilterek duaları..giderek tabansız ve yarsız uçurumların kıyılarında..kaç iklim geçirebilir bir insan dişlerinin arasında..yazdan/kışa..ırmağının ötelerine..ıslak ve sırılsıklam...saç ve tut..geriye doğru unutulmuş anlar ve anılar..gök ve taşı..kırılması sonra bulut bulut susup, ağız boşluşuğuna saklayıp hafleri dudaklar kepeng ve yer çekimi kadar ağır ki duymuyor ve görmüyor olmak..bir jiletin keskinliğinde üç maymun..s-ona..omuzlarından sarkan saçaklardan ve kıvrımından saçlarının..tenine değmemiş parmak uçlarından..Asasından denizi yaran..tabutsuz, kefensiz ve salasız..mağaralara saklanmış söylenmemiş ve yazılmamış sözlerden biriktiriyorum boğulmak için/İÇİM...
(...)
hazırım…
dokunmadan omuzlarına
ve ağırlığına ANılarının
çıkıp gideceğim.
kabul ederek bütün sonuçlarını
asık yüzlerini
ve kirlenmiş önlüklerini
ki düzeltilmeyecek hata olarak
kalacak adıM.
zamir yok
zamAN asılsız.
kulağında çınlayan sesler
odalardan/odalara çekilen bir gölge
önündeyim...
hiç karşılaşmadık
burada olacağını biliyordum.
küstün ve değiştirdin
rengini ojenin
küstün ve kestin en derin yerinden
bileğini ki
bir yara açılır/kansız.
sana ait hiç bir şeye
dokunmadım.
kirlettim biraz AKciğerlerini
bana ait olanı üflerken derinden.
renksizlik ne demek?
ellerim/ellerinken
güçlü dokunuşlar
ve kor gibi dudaklar
biriktirdim iç ceplerimde.
açtım
sana/zamANa
ki döktüm hepsini
yırtıklarımdan kokun sızıyor
içime.
ışığın yok/
kaybediyorum gölgemi
bileklerimi ve dirseğimi
alçıya alsınlar yüreğimi
bir boşluk
bir boşluk daha şimdi.
çekerken ellerini/ellerimden
çerçevesiz resimlerim oldu
ki sıkarak dişlerimi
çekerek saçlarını kökünden
içimdeki sesleri kırıyorum
bir bir
seni öldüremiyorum.
dağılıyorum/dağlanıyorum
gömerek yüzümü yastığıma
unutmaya çalışıyorum
seni ve kendimi...
(...)