2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1524
Okunma
Demindi demlikteki çay dolarken bardağa
Şırıl şırıldı aşağıda nehir
Dolarken bir içimlik ince beliydi her şey…
Bulutlarda terennüm
Rüzgarda hafif bir özlem
Kapılara yapıştı gıcırtılar
Dönüş şarkıları aktı aşağıdaki taş duvarlara…
Tebeşirle yazdığım adın
Ne kadar da beyazdı yaşadığımız o an
İlk kez kiraz açarken buluşmuştu tenin dudağıma
Notalar serçelerle bir olup uçarken…
Akşamladım akşamcı penceremde
Tül gibi sallandım
İçerimde sevişmelerimizden kalan koyu bir koku
Derin denizlere salındı yeşil düşler…
Kırmızı bir şarap şişesi kadar berduştum
Sana dair her şeyin sarhoşluğunda
Uykusuzluğa itikat etmiş yastığım
Uykularım koşuşurken sana doğru…
Bana biat etmiş hatıralar benden habersiz
Göğsümde açılmamış mektubun
Oysa rabıtlarımda okumaya başlamıştım şu öyküleri
Dönüşün beşinci bahar
Itır kokulu hep bu odalar
Ve tavanda isminden kalan yankılar
Ah bu sayıklamalar
Beni bu kadar uyandırmasalar ansızın
Masallara dalacağım senli sıcaklıklarda…
Yine de çok üşüyorum
Her kayan yıldız anlık bir kıvılcımla kaybolurken
Camlarım bu kadar alışık değilken hele de karanlığa
Hep sen düşüyorsun mart çiçek ekerken üstüme….
Biraz yağmur olsan gönül toprağıma
Şarkılar sokağımızda salınırken
Aralık kalan kapımdan gelse adım seslerin
Otuz sekizinde….
İçimde dudak izlerin….
Saatler hep seni, sensizliğe beş /geceyi göstermese
Bahara dair her martta bu kadar açmazdım kendimi bu şiirlere…
De hadi al götür beni martıların kanatlarında, hatıralarına
Konmadan koynumuza yakamoz
Biraz yosunlaşsın dokunuşlarımız
Terlesin ıslaklık, dudaklarımızda
Biraz yaşlansın sırılsıklam eskimiz
Dünün filizleri içimizde tazelenirken
Gel de dün gibi öpüş benimle
Martıların ağzında kalmasın yarım kalmış aşk şarkıları…
5.0
100% (7)