4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1873
Okunma

bir keklik öttü çok uzaklarda
“-daa haa ” diyerek
“-de haa ”
“-deyhaaa”
“-di ta ya len”güya
gösterdiler bana da
seçemedim yine de
“-ıhı len”
“işdehecik len”
“işdecik len yavrılarını toplayıp batır ya”
çok geçmedi uzaklarda bir keklik daha
başka bir tepeden, öbür tepeye
bir diğeri karşılık verdi ona da
palaz ararken tuzak bulduk
çalıların karaltısında
bozup-dağıttık sağa-sola...
agam “-tuzağa düşen kekliği,
tilki bulur yer” dedi
“tuzağı bozma nedeni” olarak
sonra da aklına, belki
babamın kurmuş olabileceği geldi
“-kimseye deme” dedi
“-sırrımız olacak”
sanki hayır deme şansım varmış gibi.
ebem illa bir şey söylerek,
koruyup kollayacak
“-dıkgat edin üstünüzü başınızı, çöğüre
çalıya sürtünüp,
yırttırmayın” dedi
sanki cedid-yeni de
nayeti agamın eskisi
ordan-ora bir elöpeni kovaladık
kuyruğundan yakaladık
o kaçtı kuyruğu kaldı bize
bir tosgaba gördük taşladık
olmadı ters çevirdik, sırtının üstüne
agam; “-siğil atar bu” dedi telaşlandık,
debelendi, taş koyduk irice
taş devirmece “kale” oynadık,
ben yarı mesafeden attım
yine de
ildiremedim bir tane bile
söğüt dallarından atlara bindik
tosbağayı ayağımla düzelttim gizlice
eve dönmeden önce
“-Alla(hı)n yarattığı ma(h)lık”
sellerin yardığı, taşlar yığdığı
dere kıyısı boyunca
üzerlik kokulu bayırı tırmandık
üçünden gün almamışlığımla
kendimi ispatlamak işkence
köye herkesten önce
söğüt dalından atıyla agam ulaştı
arkasından diğer oğlanlar
eşeklerin arkasından kadınlar
onlardan çok gerilerde
ben vardım elbette
çelimsiz, mahzun, buruk, cüce
ben bana acırdım, “zavallı
ne, söğüt dalından da olsa atı
ne, mızıladığına aldıranı
ne de sırtına hopuç edeni vardı
dingin, gözleri kan çanağı
“-ikisinin içinde
üçünden gün almadı”
üstelik ikinci çocuk!
ha işte!
öğeyiden hallice..
DİPNOTLAR
da ha, dahacık: bak işte orada anlamında
de ha / te ha : işte orada
deyha : bak taa orada, (bir şeyi işaret için kullanılır)
di taa : bak orada
ta di ya : orada, bak taa orada
ıhı, ihi/aha: işte, hemen yakında, aralı değil anlamında
garaltı / karaltı : görünmeyen, alaca karanlıkta tam olarak seçilemeyen, hateketli tahmin edilen şey
elöpen: Süleymancık, yusufcuk, kertenkele
tosgaba / tosbağa: kaplumbağa
üzerlik: genellikle yeşil kalan, hayvanların yemediği, tohumları boncuk gibi dizilerek nazarlık yapılan yabani ot
5.0
100% (4)