9
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
2564
Okunma

tüm güvenilmez yanlarımı asıyorum bak
efsun dağıtamam
çünkü dağınık bir haldeyim
iki kere yandım sana
ikicisinde sustum ağladım
efsun kaçtı sonra gözlerime
sen kirpiklerimde kaldın
karıştık içi içe dış dışa
ruhlarda sabahladık
farklı göğün
ayrı kentleri düş kurdu aramızda
biz yine
uzak uzak sevişmelerde yandık
kayıp oldum
aranıyor afişleri siyahında
kör topal büyüdük
köz ile kül yıkanmasında
volta atılan aşk sürgün
biz dallarda çiçek olduk
telsizlerden düştük kaçaklara
son bir kurtuluş hayal olduk
limanlara saklandık
deniz mavisi
gece lavanta kokusunda
farklı yerlerden duyduk
teslim ol çağrılarını
ayaklarının çıplak haliyle
uzandığında aya
ben gülümseyerek
yorgun düştüm usulca
her taraf sarıldı
bir biz sarılmadık
ellerin düştü yana
ve çoktan gitmişti
öpme hevesim
gamzelerim dolmuştu sakal
sabah olmuş gün ağarıyordu
tekne tekne eve dönmüş deniz
hala insanlar uyuyordu
aklıma düştü uykulu gözlerin
baktım reçine kadar yoğun dudakların
zor tuttum üzerime yapışmış arzuyu
elimi çektim uyandın
gece kentten geri çekilmiş
köpekler açlık içinde dişliyor havayı
dükkanların önleri yığın pislik
çöp arabaları geçiyor camekanların içinden
ardıma saklanarak kurtarıyorsun kendini
önde cengaver gibi gidiyorum
cebimde metelik yok
karnımın zillerini sana veriyorum
bir ayrılık bir kavuşma kaçamağı
gözlerinden nehirler akıyor
ben saçlarının ağaçlarından topluyorum mevsimi
öylesine tuhaf öylesine bitkin halimiz
şose boyunda karakol önünde gazete okuyor polis
biz arka sokağı düşürelim ayaklarımıza
ne olur ne olmaz
çamaşır asan kadınlar koca kalçalı
adamlarda iri iri göbek
sokaklar daraldıkça daralıyor
yada ben daralıyorum açıl biraz
neredeyse karnıma gireceksin
beni sevdiğini biliyorum
ama şimdi korku zamanı
aşkla sokulmuyorsun eminim
yarılacak birazdan sema
aynı göğün altında
ilk ıslanmamız olacak
gözün aydın
çok romantik bir durum
birde şiir yazarım sana
bakarsın karnımızda doyar
biliyorum suç sende değil
sadece iliklerime kadar kızgınım
sanırım uyuyan bir çocuk bulmalıyız
en azından rüyası sıcak olur
girer düşüne biraz dinleniriz
sonra bir somun isterim fırıncıdan
ya ekmek verir yada kürekle kovalar bizi
öyle bakma yüzüme
elimdeki malzeme bu
kaçak bir uykunun sadık sevgilileriyiz
ne çıkarsan bahtımıza
dur şimdi uyanma
akrostiş bir şiirin son harflerine geldik
birazdan şair işini bitirir
bardağın dibindeki çayı döker boğazına
ve kıvrılıp uyur kaleminin yatağına
efsunla düştüm kağıda
anlamsız bir hece dağılımı oldu
ayrılık oturdu kalemin tükürüğüne
bir yerde karşılaştık
kaçak bir filmin aktörü oldum
aktirs olarak seni verdiler
bir uzaylının yazdığı senaryoyu okuduk
gözlerimiz olmayan kentte açıldı
havari benzetmesi deyimler üzerimize düştü
zor toparlandık
aklımızın bin yıllık basireti bağlanmış
biz aşık olmaya kalkıştık
elde var karmakarışık sentezler şiiri
biraz gerçek biraz hayali
uğrunda ölümlere gider bir daha gelmem
ama sen güvensiz yanlarımı yıka terinle
kapalı kapıların ardında saklanırsın olmasa
ne bir kin kaldı geriye nede düş
aldın her birimizi savurdun sessizliğe
taş günlerden sulu kar notları....bitiş üzerine..