6
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1546
Okunma
KONAN KELEBEK…..
Daha demin nemlenmeseydi karşımdaki gök
Bu kadar paslı kalmayacaktı bakıştığım karşımdaki parmaklık…
Neden sora akşamları dallara konar şu kuşlar
Neden hep şehirlere tüner keder geceleyin…
Ve zulasında şiir saklayan bu deli şairler
Bu ıslak sokağın karşısında omzuma çarpar apansız
Oysa çok gündüz doğuracakken yarım kalmış şarap kadehi
İki mısra tek yudum bir de zil zurna
Uyanmak var şafak vakti sevgili koynunda…
Dağların etekleri zil çalarken sevinçten öpüşmelere
Sakın sen uyanma ben aralarım perdeleri
Dışarıda çılgın ırmakların taze sesi
Köz sıcağında ısınsın varsın bir yanımız…
Kırlangıç sevdasıdır tavana çamurdan yuva yapmak
Ranzasına sadık bir mahkum yazarken kırmızı tuğlalara iki satır
Badem çiçekleri erken açar kış umutlarına
Firari rüyalar yürütse parmaklarımı
Başımı unuttuğum yastığım şahadet edecek üryan kalmış rüyama…
Ah şu gardiyanların düdüğü yok mu
Yokluğunu bu kadar çalmasa
Ben çok volta atacağım senli mavi göklerde
El koyacağım tespihime, bu koca karanlıkta
Bir kelebek kondu sol omzuma bu akşam
Yemin bile edebilirim…
Kutsal yıldızlar aşkına…
5.0
100% (16)