9
Yorum
16
Beğeni
4,8
Puan
2158
Okunma
şubat
Kış tortusu bir mevsimin ortasındayız sevgili
Terlemek için geç sevişmek için vakitsiziz
Değişik iklimlerin çizgisi karışmış bir kere kuraklığındaki kavuşmamıza
Belki de bu yüzden kundaksız uyur körpe şiirler dilimizde…
Şubat ortası Ocakta üşürken tencerede çorbamız
Aralıktan sokulmuştu batan güneşin sırtımızı sıvazlayan nefesi
İki kaşık tek lokma
Kara zeytinleri sallayan rüzgar saçlarında…
Sen de biliyorsun ıssız kalacak birazdan sokaklar
Islak kedilerin kabul görmez şahitliğinde
Her eşgalsiz şarkı toprak kokusuna karışacak
Sen aklımın hücrelerinde dört duvar gezerken….
Az kaldı bahara, arala kapını dışarıdaki bana
Ya da bir melodi söyle
Sol anahtarı takıp yüreğine bir ezgiye… karış
Bir karış gel
Bir karış bahara,
Ya da katılıp hamuruma can ver saksılarımdaki sürgünlere…
Çiğ düşürsün kucaklaşmamız eşiklere
Biraz çiğdem kokusu, biraz yağmur ıslaklığı
Kurumasın hiç öpüşmemiz ar(k)asına saklandığımız tahta kapılarda
Her gece ansızın çal sen düşlerimi
Hırsızım sen, kapında ben olayım herhangi bir kış kenarı Şubatlarda…
“Gelip de çal düşlerimin kapısını, götür beni, kurumasın dudaklarım, uykularım harap kalmadan akşamları… Mesela en güzel yağmur olsun busen bu gece , çatlak kalmış dudaklarımıza…”
5.0
93% (13)
2.0
7% (1)