2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1429
Okunma
boş buluttan düşürmek içimin sarısı dünleri
yağmak sonra yılların üşümüşlüğüne
seni...
yeniden çocuk oluyorum gözlerimin kahvesinde
ruhuma bitmeyen bir tarih biçiyor zaman
büyük kopmalarda birleşiyoruz
ince çizgide duran saksılar bizim masalımız
ki;
kramplar giydirdiğimiz hüzün dans ediyor
kelebek gölgelerde
ölmüyoruz.
el değmemiş boşlukların dilsiz dünyasında
kalbin doğuşunu seyrediyorum
hiç kötülük bindirmiyorum
yıkılan enkazlara
öyle masumsun eteklerimde
öyle büyürmüş içimin seni
mırldanmalarımda
ki;
her gece
silahlar patlıyor rüyalarımda
ölüyor gözümün önünde
yarım yalnızlık gibi hücrelerime şehir
maviden eksilmiyorum
hiç abartmıyorum
sabahın düşüne anlatırken
ellerimdeki güneşi
biliyorsun
bu yol uzun
bu yol sözlü
bu yol saklı ağıt
dilimizde...
5.0
100% (7)