// Bazen bir takvime satılır duygularınız
Zamana yenilmek koyarsınız adını //




Sana cılız özlemlerle koşmadım ey !
Üryan duygularımın safi çığlığıyla kapındayım
Bak !
Bak ki son durağımın sancılı bekleyişini gör !
Gör ki
Üşümüş avuçlarımın derin çizgileri yaksın çerağını
Ve bir ıslak mendil bağla çorak topraklarıma
Anla nasıl titrediğimi infilak ederken zaman



Sineme sığmıyor yorulduğum akşamların sızısı
Vedanın çiçekleri açarken isimsiz bir gecede
Aldırmadan akrebin imansız akan kanına
Nehar dururken leyale kaçış olsun bunun adı



Çıplak ayakla gezmekti yaptığım yangınların ortasında
Gamzeme değdiğince siyah ve kanlı bir ok
Sevdaya Yusuf gömleği giydirmek
Bu uğurda Züleyha olmak zordu vesselam



Soluğum yorgun
Kırlangıç kanadında asılı umudum artık
Uzun ve ince yolda masumca bekleyişim



Yaşı dökerken yere
Sevda gelmiyor dile
Dudaklarım sızlıyor
Sözlerim yanık
Anla !



Gece küskün günlere
Semâzenler öfkeli
Eyyûb’un sabrı diye can çekişiyor an
Bir zılgıt kirpiğimde
Ay şavkını düşürmüş
Adı var mı içimde tütenlerin



Gel de düş gergefime
Rahlem ağlak
Göğsümü yakıyor bekleyişim
Yönüm belli
Kıblem hep sana akar sürgünlerim kanarken



Tut ki gök oldum indim bir gece
Sahrayı öpen seraptı gördüğüm
Ya çaresi var mıdır içimde dağlanan figânımın



Aç kollarını
Ervahımla koştum kapına
Duldasına saklandığım Hira’nın gözleri şahit buna