BABAM/SIZIM
Artık konuşmuyorsun
unutmuş gibisin unutulmuşta ayna incitiyor gibi ve beyaz taşıyor saçlarından eski halin bir yerde tatilde sanki evdeki sen değilsin yaşamsızım neden herşey yıpranmak zorunda en sonunda yok kendimede yararım intihara bulanmışım ihtarsız gelen ölüm sanki şu an şu an yıkamak isterdim eskiye dönmek ve tekrar yazmak baştan kim olduğumuzu nasıl olacağımızı aramızdaki çit kırıldı şimdi aynıyız baba beni dinlemekten başka çaren de kalmadı... içerlerde kırılırdı ya hani düşünmeden birşey şimdi şimdi insafsız senin koynunda sarılmış boynuna sarılmış kollarına sarılmıştım sen yoktun baba o zamanlar şimdi yine yoksun farklı olsada dünyadan uzak sallanıyorsun yıkılmaya... Benim küçük korku dükkanım satıyorum gene şüpheyi ve içerde satın alınmış acı sermayesi... bir taşa yüklüyorum tüm hıncı benim yüreğimden boşalan düşlerim ağzı kesilmiş gülümsememde kaybolan düşlerim... |