0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1577
Okunma
Sahipsiz şiir..
-Heybemize düşen haybeye aşklara-
Küçücük bir pencerem vardı,
Bin melek ordan seni, seyredalardı;
Fazilet ve zarafet endamında,
Nedamet mi var dudaklarında?
Bana sorsaydılar kırmızı derdim
Bana sorsaydılar sarı saçlarını,
Kan gibi, şarap gibi resmederdim;
Kızıl şafaklara saçılınca hürriyet;
Kısacık saçlarınla aşka hüvviyet,
Gözlerinde ki dirayet,Venüs’e ihanet.
Sabret; sende güleceksin nihayet.
Benden sorguladıkları resimde, inayet
Şairin mısralarından gelirde ihanet,
İki ruhu bağlayan kutsal ezgiden sirayet,
Bir yudum sevdayı dehlizlerde inletir
Celladın baltasından aşkı dinletir
-Burcu kokusu, darağacında-
Binlerce ilmeği boynuma geçirtir
Umuda tutsak olmuş kalem, incitir.
İncinmiş kalemi de ancak şair söyletir.
Bir sırrı ifşa ederken kendini gizletir.
Bana sorsaydılar seni,gözlerini,ellerini
Zamana inat rayihanın delillerini...
Gözlerini kapat dinle sözlerimi;
"Sen tanrıların yazdığı bir şiir
Ben mahpusunda küflenen şair,
Yoksan, gecem de ızdırap dolu bir düş
Hayyam’ın mirasıyla gözden düşüş
Tokat gibi çarpılıyor yüzüme feryadım
Bana sorsalar kelimeleredir isyanım
Tanrılarla güreşmeye yok dermanım
Son notasına gelmişken fermanım
Nutkumda bir düğüm, sessiz figanım
Çünkü ben, sarı saçlarına hayranım."
Vera da, Maverada
Hatta, Maveradan da,
Vera da. Fakat, Cevhersin.
Her satırda...
NURULLAH ÇORAKYER