14
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
2977
Okunma

Gizlemek kolay değil; aşikâr yara sızım
Uzandıkça, boş kalan elim ele veriyor...
Geçen yıllar, ay değil! Desem de yarasızım
Gözlerimden boşalan selim ele veriyor.
Farz edin belli değil içimde sakladığım
Her sabah sol yanımı umutla yokladığım
Ses çıkarmasa dahi, nefsim, hep hakladığım
Yâr diye kokladığım, gülüm ele veriyor.
Olsa da her âhında pişmanlığından nişan
Yine de vazgeçmiyor aşkın lavına düşen
Gurura esir çehrem görünse de hergün şen
Melül...mahzûn...perişan; hâlim ele veriyor.
Hani, mübah deseler bir kerecik bir yalan
Desem ki "Geldi geçti, gönlüm olmadı talan
Bir hicran acısıydı, gün geçtikçe azalan"
Ağlamamdan haz alan zalim ele veriyor.
Gülse ne çıkar yüzüm, güneşe küs gündüzüm
Musallaya zimmetli bulduğum en son çözüm
Hilâf-ı hakikate boyun eğse de sözüm
İçinde harlı közüm; külüm ele veriyor.
Sebebi sevda ise ayrılık hadsiz çile
Nice Mecnun’lar yanmış, destan olmuşlar dile
Kimse duymasın diye dağ, tepe aşsam bile
Aşk sır tutmaz, nafile; ölüm ele veriyor.
Mecit Aktürk