5
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1463
Okunma

İçimi seninle sahiplenecek bir uçurum bulsam
Hiç düşünmem değiştiririm zamanı
Sen kıymet bilirsin
Ben ise huzur
Yağmurdan korkan bir ateşsin
Güneşe sevdalı
Geceye sadık
Lekeledin yalnızlığı
Çıkar göz bebeklerini göz yaşlarından artık
Susuyorum ben de
K/ayıbından utan
Koşmak ve kaçmak birbirinden farklı şeyler
Ki ben sadece yürüyebileceğine inanmıştım senin
Geceyi, günle
Acıyı, benle
Oysaki sen;
Elini bir taşın üzerine koymuş
Dünyanın ters dönmesini bekliyordun
Tesadüf bir acıya aşk süsü verecektin
Yapma!
Rüyalarda kayan yıldızlara dilek tutulmuyor
Yıllar sonrasından söz etmek istedim sana
Nefesini tutamadın benimle bir ömür
Bir sonraki için hayatta kalabilmek için
Bir öncekini öldürdün
Adın bir halk ayaklanmasında geçti sonra
Adın bir soykırımda
Senden fazla kendime kırıldım
Hiç kimsenin nerede kaldığı
Senin neden gittiğin kadar önemli olmadı hiçbir zaman
Şimdi ellerimize sıkıştırsalar bir uçurtmayı
İlkin gökyüzü inkar eder bizi
Sonra rüzgarlar
Ve ardından bütün noktalama işaretleri
İkimizin yaşını toplasan bir ceset etmeyiz
Çocukken bütün uçurtmalarımı kuşlardan yapsaydım keşke
Mendil satar
Cam siler
Şiir yazar
Uğurlarım sanıyordum sensizliği
Ellerimi salladıkça
Kanım sızladı damarlarımda
Ey zaman
Ziyaretin kısasıdır makbul olan
Ölsem kimsenin umurunda olmayacak
Yaşasam, kendimin
Birilerine gittiğini anlatsam ne olacak?
Haklı olsam?
Kimi insanların kafatasında;
’Hayatla girilmez’ yazar
O kadar...
Aynada kendim ile karşılaşmamı
Kendim ile yüzleşmekle karıştırmadım asla
Benden mi gitmeliydin?
Yoksa, kendine mi gelmeliydin?
Otur bir kez daha düşün bunu
Ve sakın yanılma!
Düşman lüzumundan fazla yorgun
Su, çocuk taklidi yapan bir gecedir
Vazgeçtin ya benden ;
Git alnına hesabını ver dudaklarımın
Meyve veren ağaçları sadece çocuklar taşlar
Yanılıyor muyum yoksa?
5.0
100% (10)