5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1396
Okunma

Ve hep acıya gülmüşüm...
saatin olmadığı an ve yola çıkışım....
tanrının çekmecesinde gözlüklerim ve aynam
hala körüm
bir kaç cefa kaç acı
korkak bir korkuluk mudur inanç
insanlık adına yapıştırmalı kemikleri...
kalbin durgunluğundanmıdır günyüzünün hüznü
oysa saklamıştım insana mavileri
yeşilleri bağışladım
o kahverengiye yatırdı bedenimi
istemsizdir hücum yada geri çekiliş
yürürsün ıslanırsın
ıssız tebessümlere karşılık...
ve gerçek tınısız bir kuşun özgürlük mağduriyeti
ve sen içerde bir yerde şakıyan şarkım
gerçek ve yalanın arasında sıkışmaktır seni sevmek...
yaktıklarının içinde yanan
vesveseci o yakınlıkta bu kadar uzak bir tutum
düşünemiyoruz
kapıp koyuvermişim herşeyi
Birşey yırtılıyordu ağzından
akıyordu cam kavanoz
bozuk insanlık saçılıyordu bozulmuş...
ve bir döngünün karnında yeniden doğdu
ellerimin içinde kendi kendini bıçaklayan yazgı.
Birşey var
elimde ve yüzümde
bir fener göz alan bir fener
birşey var bedeninde
benim yüreğimi deşen
kimse bilmemeli
uykuyla uyuşturduğum yokluktu
bir hatıraydı hiç unutamadığım .
çantamda akıl sır ermez bir dünya
fermuarlara gizlediğim düş yazım
kimsenin dokunmasını istemem
lakin toz olur hatta çamur
anlamaz sağır görmez kör
sokağı silinir çocukluğumun şehirden
ve uslanmaz ergen bir akıldır yaşadığım...
bu sabah sevgi sandığım herşeyi boğdum insanlığın vicdanında
her yanı kirlettim
her yer kanasın derimdeki lekeyle ...
utanır yüzü İNSAN şeytana SELAM durturtan...TUFAN....
5.0
100% (16)