0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3041
Okunma

/ kıyamet önce içimizde kopar
sonra,
kışın beyaz örtüsü gibi sarar dünyamızı/..
içimde gecenin şer düşleri
ruhumun her geçidinde kurmuş sığınaklar
azıcık tepinsem,gözlerimi güleç etsem
bakışlarıma sıcaklık katsam
seke seke yürüsem,bağırsam
ve avazım çıkana kadar özgürlük desem
kim bilir ne tufanlar kopacak
ne kıyametler kopacak
ki bu kıyamet önce beni
sonra nefes aldığım
bir hayatı vuracak.
hani ben vurulsam,
titanik gibi alabora olsam
inanın böyle muzdarip
bir şiir yazmazdım.
kızmayın ama ben vurulunca
bir denizin bütün mavisi
al renge boyanacak.
ondandır sessizliğim,ve çaresizliğim
ondandır yaşadığım bu bocalama,
sırattan geçerken
tabi düşmenin korkusu kadar
yaşamanın umudunu da
içimiz de saklı tutuk
her şeye rağmen.
biliyorum insan ölmeden ölümü de
kabul etmez.
şimdi bu son celsede
susarken Dicle gibi,
Manzur’un coşan isyanları içimi
öyle serinletiyor ki
bütün ebabil düşlerin
terlediğini hissediyorum.
Diyarbakır/aralık 2013