onun bunun ağzıyla konuşan şair
çık dışarı merdivenleri çabuk geç
yaz gelmiş
hala bağırıyor çocuklar gecenin on birinde
güneş uyuşmuş
güzelliğini toplamış camlara
sıcaklığımızla kaynaşan ince kumaşlar
rüzgar ne güzel bir dokunuştur
denizler ötesinden çaldığı yosunlu bakışları
doldurur kollarımızın altına
hangi yana baksan uçucu bir mutluluk
kalender bir dost
içten bir gülüş
buz kesene kadar
hayal etmek ne kolay

yok bu tezat kolaylığını silerek
anın durduğu yakama bakıyorum aynada
bir gelincik belirdi belirecek
şaka da olsa
hayal etmek ne kolay

gelsin yüzüme baksın bu ülkenin gariban çocukları
onları güldürmek için taklalar atarım
kendimi yakarım
protesto için değil
oyuncaklara değmemiş elleri ısınsın diye
kendimi yakarım
yaz gelsin diye değil

belirgin tutuşmalar daha bir rahat
uykusu gelince değişiyor kuş
kanatlarını yayıp ısıtıyor dünyanın dönen başını
uzaklardan bulup bulup getirdiği mavi şarkılar
içlerinde yorgun patikalar
adam akıllı sarhoş

hep beraber dalıyoruz denize
martıların ve insanların kardeşliği
balıklar eşlik ediyor
masmavi şarkımıza.