bolca üşüyen serüvenler koşuyor tutsak suskunluklar da......



gerisini boş/ver
ihanete bir adım kala
gözlerinden dökülen yağmurlar acır
susar bozkırın yeşille yalanmış yüzü
ve İsa bir tutsaklıkla çıkar ayin sonrası çarmığa
sen yüreğine uzattığın dualarla karşıla
koşarcasına dağılan anıları
ne olur
kavimler düşerken yollara
aynı tazelikte bir masal ayır çocuklara
aşk her zaman ki dönme dolap düşlerinde saklı
gerisini boş/ver
gerisi zaten mecburiyetler hasatı.................


her iki tarafa da düşen ışıklarda aklanıyor hayat
sağına soluna öğretmeden korkuyu
hiç telaşsız Arafın sırtından uzayan sırata adımla yalnızlığını
kuşkular resimlerden bir bir dökülüyor sanırım ayyuka
bağrı salıncak bir rüyada sallanıyor eski bir kabilenin acıları
çık bunların ağrılı tövbelerin/den
yavaşça koyulaşan bir mezhebin avucunda çoğalt yoksul sevdaları
gerisini boş/ver
ve yıkan şiirlerin sağanak harflerinde..........


bir kuşa benziyor saydamlığın
açık yüreğinde Anka kuşu grisi
bulutlardan araklanmış bir kül dağı
hadi sığınaklara bağır bir gecenin siyahında
karantina altında suskun bir şehirden yaz mektuplarını
sorular çarparken kapalı kapıların şubat kısası günlerine
sen son bir cevapla karıştır ahlaklı kitapları
gerisini boş/ver
ve ne yana döneceği belirsiz
bir sıkıntının o rahatlamalı mevsiminde ulaş merhabaya......


akıntı durmalı ve iklim dönmeli rengarenk hayata.....