4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1435
Okunma
I
Sakın sarkıtlar büyütmeyesin kirpiklerin
Ve hiç üşümesin soğukta ellerin
Yağmurlar yağdırtmasın gri türküler gözlerine
Ve asla uyumasın yılgın akşamlar kucağında…
II
Az sonra ilk kar düşecek Ankara’ya
Mütemadiyen bir cam kenarında olacak belki başın
Ansızın bir sokak şarkıcısının sesini duyacak kulakların
Buğulu bir mevsimin rüzgarında savrulurken saçların
İdrakini yitirmiş kelimeler kanatacak dudaklarını
Solgun bir mazinin izleri çakılacak düşlerine
Suskunluğu kusacak sarı duvarlar eteklerine
Vazondaki masum kurutulmuş güller ilişirken gözlerine
Aralık akşamlarına karışacak eski iki kişilik şarkılar…
Mülteci olduğun geceler yaslanacak omuzlarına
Boynunda asılı dururken yorgun zamanlar
Kambur bir ömrün şeritleri geçecek caddelerinden
Tek tek sönerken virane şehirlerin ışıkları
Belki sen de alışacaksın karanlığın göz yaşlarına
İşte bu yüzden valizsiz çıkacaksın kapanırken tüm kapılar…
III
Aldığın her nefesin kıymetini bil
Açıkken gözlerin keşfet mavinin kutsiyetini
Bir yudumluk hayat çeşmesinde yıkarken yüzünü gülümse
Tebessümün taklacı güvercinlerle bir olsun mesela
Ya da her kalp atışında kucakla içindeki sevincini…
Olmadı her uyanışta yeniden birden başla
Tıpkı şimdiki gibi…
BİR (I )
Sakın sarkıtlar büyütmeyesin kirpiklerin
Ve hiç üşümesin soğukta ellerin
Yağmurlar yağdırtmasın gri türküler gözlerine
Ve asla uyumasın yılgın akşamlar kucağında…
5.0
100% (14)