Yıllar sonra gittim doğduğum yere
Şehiri değişmiş köyü değişmiş 
Ben mi yanlış geldim burası nere?
Havası, toprağı, suyu değişmiş 

Nicesi terk etmiş bahçeyi barkı
Değirmenin artık dönmüyor çarkı
Sılanın gurbetten kalmadı farkı
Sofrası, yemeği, mey’i değişmiş

Keklikler ötmüyor göçmüş turnalar 
Çeşmeler kurumuş susuz kurnalar 
Hani o davullar hani zurnalar
Düğünü, derneği, toyu değişmiş

Gönüller pas tutmuş körelmiş duygu
Herkesin yüzünde ayrı bir kaygı
Küçüğe sevgi yok büyüğe saygı
Cümbür cemaatin huyu değişmiş

Bir komşunun derdi herkese dertti 
Yürekler yumuşak bilekler sertti 
Adamlar adamdı yiğitti, mertti 
Ağası, paşası, beyi değişmiş

Bir kahvemiz vardı sıcak mı sıcak
Yıllarca besledi bilmem kaç ocak
O da artık bize açmıyor kucak
Şekerin tadı yok çayı değişmiş

Ormandan eşekle odun çekerdik
Tarlayı sürerdik bostan ekerdik
Yırtılan gömleğe yama dikerdik
Söküğün deliğin boyu değişmiş

Kimseyi üzmesin sakın sözlerim
Eskiyi arıyor benim gözlerim
Bilseniz maziyi nasıl özlerim
Gönül zelzelemin fayı değişmiş

Eskiden iş yoktu fakirdik ama
Selâm veriyordu adam adama 
Aydurmuş’um yine düşmüşüm gama 
İnsanların gönül rayı değişmiş
Kötüler aynı da iyi değişmiş

Mutlu Aydurmuş