13
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1330
Okunma

En kuytuda yazılır büyük senfoniler
Işığın elinde kararır bazen umuda yakarışlar...
Hangi hapsoluşa baksan
Bozamazsın gölgede kalan tövbeni
Sükut edip ağlarsın geceleri
Çözemediğin her düğüme hapsolursun günlerce
Saltanatın tacını giyemezsin kilide üfleyip kırmayınca.
Ya-şan-tı dostum!
Sarıp sarmalar adamı
Atlas perdeler ipek ibrişimli örtülerle maskeler görüşünü
Hapsolmanın azizliğine uğrarsın geceleri
Sığınmaktan aciz yargılarsın dünde kalanları
Hangi kadrajın karesinde körkütük kalır yargıladığın suçlar
Ezilir zihninden söküp atmaya çalışılan sancılar
Karartı dolusu gölgeye yataklık eder durursun geceleri
Koynuna alsan
Kendinde kaybolur, tutunamazsın geceleri
Bir dolu sağanağın gölgesinde ıslanır umut dediğin her zerre
Kaybolmuş serzenişler dökülür siperlere
Yeni doğmuş ümitler saçılır her yere
Artan karanlığın üzerine ümidin mili çekilince
Yok olur karartı dolu gölgelerin sureti
Bir senfoni daha yazar ışığın elleri...
Sen!
Gölge dolusu tufana kızan yabancı
Seyrek adımların sık dokuyuşuna öfkelenirsin geceleri
Hadi şimdi gündüzü sarın boynuna
Al aydınlığı bula, avut ellerini
Sür yüzüne ışığın şehvetini kaybol ummanında
Avun ışığın kucağında...
Ağla şimdi günün doğduğuna
Gece dokunmazken varlığına
Haykır eksik kalan gülüşleri
Unut dona kalan kederleri
Geceye küfredip, ışığı taçlandır hadi!
Gaflet gündüzüde kucaklıyor
Yakarışlar dudaklarından dökülürken ey fani!
Kuzey ışıklarına gülümse
Saçılırken ziyanın fenomen dalgaları
Bir insanın gülüşüne sığın hadi!
Maide Özgüç