30
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
2231
Okunma

mümaşat-birlikte hoş geçinmek, başkalarına zarar vermemek
reşat-hak yolda ilerleme
rüşt-erginlik
mahfuz-saklanmış, korunmuş
müntehap-seçilmiş, seçme
birce-tek
meva-sığınılacak yer, mesken
cemian-bütün, hep
methüsena-övme
Sen ki; her rüşde reşatsın, ruh bulur sende iman
Her budundan mümaşatsın, merhamet üzre simân
Yüreğin mazluma mahfuz, müntehap birce liman
Senle; gün gün kıvranırken, saadet buldu zaman.
Düşmanın, bilhassa bat’lın, gözü üstünde senin
Olamaz; boş maruzâtın, izi büstünde senin
Gece gündüz uyumaz hiç, özü kastında senin
Kanma; hem kurbanı çoktur, bir ölümcül busenin.
Bir taraftan akla muhtaç, gayr-i müslim birisi
Bir taraftan yüzde dostlar, hepsi kalleş sürüsü
Çelmesin aklını dünden, zamanın aykırısı
Müptelân olmaya; hemdem arayan dert irisi.
Sen; güneşten öte parlak, çobanın yıldızısın
Sen; gönüller eri ersin, sen mevâlar kızısın
Hak Teâlâ razı senden, sende ondan razısın
Çeşmesinden şer akan küt kalplerin emrazısın.
Yaradan dünyada bir çok zor görev verdi sana
Sen; Oğuz soylu nefer, sen; korkusuz kız Asena
Çağlayıp türkünü söyler; Yenisey, düşte Tuna
Seni söyler, kutlu dilden süzülen methüsena.
Nerde bilmez varsa gelsin, tanısın Hakk Erini
Toplanıp gelse cemîan, tutamazlar yerini
Kuyu kazmış kiralık bön, kuyulardan derini
Haydi kalk kır; şu melûnun, ihanet çemberini.
_ _ / _ _ / _ _ / _
17-kasım-2013
m.ziya dinç
5.0
100% (33)