3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1659
Okunma

Ey bedenime durak
Ruhuma beşik
Ahretime eşik olan mekan
Hangi tependen alındı toprağım
Hangi derenin suyuyla karıldı hamurum
Nedir gönlümdeki sevdanın kaynağı
Susma kalmasın cevapsız bu sorum
Adın anıldığında yüreğimi sızlatan bir şey var
Hasret mi
Yoksa senden uzak yaşadığım gurbet mi
Ne sayarsa say
Sen hüznümün doğduğu ufuk gibi kederlisin
Şans sana da uğramamış
Bilmemiş kıymetini insanın
Derya içindeki balıklar gibi
Bir ömür sürmüşler senden habersiz
Tüketmişler seni damla damla
Dağını taşını ağacını
Kuşunu kurdunu harcamışlar hoyratça
Geri çevirmişler uzanan elleri
Alay etmişler geçmişinle
Oynamışlar sen ben uğruna geleceğinle
Kurban etmişler yarınlarını
Şimdi terk edilmiş bir şehirsin
Oynamıyor çocuklar sokaklarında
Meleşmiyor dağlarında kuzular
Çalmıyor çobanların kavalı türkülerini
Söylemiyor ağıtlarını Figani
Susmuş sencileyin
Tarlalarda yarışmıyor yiğitler tırpanlarla
Bağlarında arzı endam etmez oldu gelinler
Tütmüyor tandırlardan alın terinin kokusu
Fatihasız kaldı mezarları seni yurt tutan dedelerin
Kapıları bekliyor yaşlı gözler bayramlarda
Sarmış yürekleri çocuklar gelmeyecek korkusu
Yolun yok gelip geçse kervanlar
Suyun yok can çekişir çorak topraklar
İş yok aş yok bağrında
Doymuyor sen de doğanlar
Ey unutulmuş diyar
Ey uyutulmuş yar
Kollarında zincirler
Ayaklarında prangalar
Gözlerinde karanlık bir bağ
Akıbetin ne olacak
Söyle ey Uğurludağ
15.10.2013 / Çorum
5.0
100% (2)