6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
774
Okunma

Sen hep hüznü terennüm ettin şiirlerinde
Ve hüznün doğurduğu sükûtu
Hüzün makamındaydı şarkıların senin
O yüzden hiç ağlamadın
Çocuksu bir yalnızlıktı yüzüne düşen ifade
Durgundun sadece
Mesela yoktu kıyılarını döven dalgalar
Bir meltemdi çoğu zaman içinde esen
Çoğalırdı hüznün her mevsim geçişlerinde
Sen her dem yeşil görmek isterdin kâinatı
Ve her dem sana güzel kokmalıydı çiçekler
Ürkütürdü seni
Düşen yaprakların
Solan lalelerin rengi
Göçmen kuşların kanat sesleri
Burkardı yüreğini
Hep kekremsi gelmişti sana tüm bunlar
Ve kar
Ürpertirdi içini
Ne soğuk ne sıcak ve ne de yağmur
Sana göre değildi bilirim
Sen sevilmeyi sevdin sevmeyi değil
Buydu aramızdaki fark işte
Seven mahkûmdu kaybetmeye
Ben hep sevdim
Ve hep ben kaybettim
Ama sen kaybettikçe kazandın
Gözlerinde ölen her kelebek
Yeni bir koza bıraktı avuçlarına
Ben ise hep uçurumlarda tecrübe ettim
Uçamadığımı
Düşünce anladım kanatlarımın olmadığını
Payıma düşen terkedilmişlikler
Çarpınca bir kapı gibi yüzüme
Acıdı içim
Bu yüzden ben hep kederliydim
Kelimelerim bu yüzden hep ağırdı benim
İçimde hep fırtınalar kopardı
Deli dalgalar döverdi sahillerimi
Ben hiç gül olmadım
Bir bülbülün feryadı idi bana düşen
O yüzden ağladım hep
O yüzden benim şarkılarımda hıçkırırdı notalar
Derbederliğim ondandı
Yalnızlığım ondan
Şimdi ben de ölüyorum gözlerinde
Bir koza bırakmadan avuçlarına
Sana bu acıklı şarkının finalinde
Sessizce veda ediyorum
Bir kelebek lisanıyla
Ne olur anla beni
5.0
100% (3)