5
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1537
Okunma
Bir sükûta gömüldü hiç susmayan kalemim
İlhamımı yitirdim bağım koptu heceden
Günbegün büyüdükçe hasret denen elemim
İntiharlar düşüyor kısmetime geceden
Ayrılığın acısı ölümden bile yaman
Sanki Nuh’un tufanı umutlarım toz duman
Ve cevapsız sorular sıralandığı zaman
Kıyametler kopuyor beynimde düşünceden
Yıllar alıp götürdü gülümseyen yüzümü
Bir hasret zindanına mahkûm ettim özümü
Bildiğim tüm fikirler bulamadı çözümü
Aklım artık pes etti bu zorlu bilmeceden
Aynalarda bir ömrün vedasını izlerim
Bir kahkaha içinde bin gözyaşı gizlerim
Enkaz olmuş bedeni taşımıyor dizlerim
Ben kendime bu kadar yük değildim önceden
Bir bilseniz yüreğim içinde neler saklar
Hicranımın belgesi saçlarımda ki aklar
Görünen o ki beni ancak musalla paklar
O nihai encama yürüyorum inceden
Her şeyimi kaybettim yere düştü gururum
Sanki bir yetim gibi boynu bükük dururum
Allah günah yazmasa ben kendimi vururum
Böylesi yaşamanın farkı yok işkenceden
Mutlu Aydurmuş
5.0
100% (8)