0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
803
Okunma
kendi yağmuru yalnızlıktı
yalnızlıktı kendi yağmuru
balkona çıktı baktı içeri girdi
ışıklar yandı söndü
perde oynadı dündü bu gün değil
buluşacaklardı ki
yağmur yağıyordu yalnız değildi
ceplerine delice sinen ellerini hatırladı
bir sinemanın önüydü
tabelası kopmuş ustalar vardı akşamdı
dumanı bol deniz kokulu bir masaldı hiç kadın yoktu
uzayan yollar kısalan çarpışan arabalar
adımlar adımlar hiç bir şeysiz
ara sıra bir koku bir rüzgar fani bir şey
boş veya yalan çatılar kuşların gülümsemesi
gülümsesinler ama hiç güneş yoktu
istemiyordu
ceplerim ve şiirci
kendi kendine mırıldanırken anlaşılmayan sözcüklere
kaşlarını büken martılar
inip çıkması bir dubanın
kenarında kımıldanan köpük
damla tükürük
veya her şey
ve o eski yerde
ayakları dinsin diye
ağrıları ve üşümüş kulakları
sağır eden uğultuyu giyindiğinde
azıcık
azıcık ısınacaktı
balkondan bakan gözlerine.
5.0
100% (8)