11
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1913
Okunma

T a n r ı m!
Daha dün ö l e c e k t im.
Azrâil parmak uçlarımı ısırmasaydı eğer.
//
Gecenin gözleri emzirirken dudaklarımı
Göğüs ucumdan dökülür günahlarım.
Ve kör bir ateş ruhumu ısırırken
Gâyyâ kuyusuna itti beni bir ses!
Ö l ü m hâktır!
Ecelin kanatlarından uçana.
Gökyüzüne asılı kalmış bir çığlık tutar yakamdan.
Secde ederken kıbleyi şâhadete
Astım boynumu Arafat’a.
Şeytan dokunmasın diye ruhuma.
Sevmek mübâhtır!
Zemzem suyunu aşk ile içene.
Ey benim sırata devrilmiş boynum
Gövdemden düşmeyince aklım,
Daha kaç defa can çekişecektim
Yusuf misali kör kuyularda?
Can ibâhâdır!
Haktan gelince kûn âşkına.
Kanamasız iç çekişlerim, yoğrulur bir ananın rahminde.
Ve yetim bir çocuğun gözlerinde sesi kesilir ömrümün.
Daha selâm okunmamışken
Ö l d ü r beni!
Hâk uğruna.
Kıyam ettim gözlerimde parçalanan edâ’ya.
Ve çoğu kez saati kuramadım zamanın sonrasına.
Beni öldü say.
Zaten ruhum bir adım ötemde.
Şimdi rüzgârın üryan sesinden duyulacak!
Ey benim ö l ü m e melâl halim.
İsrafil’in surunu ç/aldım birazdan kıyâmet kopacak!
Gayya kuyusu: Cehennemde hutemenin kuyusu.
Mubah: İslam dininde yapılması veya yapılmamasında fark olmayan durum.
İbaha: Helal kılmak
Eda: Naz
Melal: Üzüntü, Hüzün.
5.0
100% (28)