7
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1873
Okunma
Hadi suyun ruhuna savrulan kül olalım seninle
Orda ceviz ağaçları varmış, kuzey yarım küre de hep kırılmış putlarla
evrimleşmiş saçların. Sonra dizlerinde yabancı bir şehir uyumuş saat salıyı vururken
uyuyan yontuları yakmış hades, mum kibrit kızıl ötesi düşler mağrasında
Hadi sen martı ol ben Muamma- kanatlarında hazerfen uçur bir akşam
Orda kimliksiz bir mağrada kabuğunu kırmış buğday ol sen
siyanürlü şiirler yazayım ben- adının R’ si zehirlesin gözlerimi
ağlayan kuşları getireyim sana bir akşam üstü -sen kar yak ellerine
kına diye kınında bir kılıcı ser gecenin en tenha yerine sonra kargı yarası-
olsun içimizden geçen her şiir
Hadi sen su ol ben toprak, bölüşelim yer küreyi m a v i / k a r a
Orda tuzun ve ekmeğin ve aşkın ve alnımıza değen bulutların
Nuhun ve tufanın ve bilumum kıyametin üzerüne and içerim ki
yağmurun yüzüne düşmesi değil bir akşam üstü
kurgusal bütün varoluşum, dokunduğunda tutuşması dokunulmazlğımın
izafi bir zaman içinde geçişim sesizce kalp hafızanda...
Hadi sen bahçe ol ben pencere, şiirler oynasın ezberimizde
Orda kıblende sarmaşığım sarsın sınırlarını ki göç
bir elinden diğerine gurbet diye sırat
visali, izafi kurgulanmış çizgilerde mor bedenli ruh
liflerime kandan geçen sen diye
beklesin kadavram seni...
CC_
5.0
100% (13)