11
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1764
Okunma

Kederli insanların şehrinde
Erken batar günün ışıkları
Kaybolan tek aydınlık değildir
Dümdüz olur umutlar
Saçaklanıp bir yere ulaşamaz
Sancılı bağırlardan düşen
Ümidini kaybetmiş yakarışlar
Erken olur akşamlar...
Karanlık gölgelerin ardından düşer yollara
Bir karartı vurur zamanın kapılarına
Arsız yalnızlıklar doluşur tenhalara
Bekler devasa karanlıklar pusuların dibinde
Saplanır yürek sancıları batağa
Adım attığın her dalgada mayınlar patlar ayak izlerinde
Sessiz yakarışlar büyür gecenin kuytu dolu yalnızlığında
Her geçen yüzde bir maske
Avutur geceye düşen gölgeleri
Her yüzde bir maske olduğundandır
Maskesiz kişilere teçhizatını kaybetmiş edasıyla bakmaları
Yine ondandır,
Maskelere olan sonsuz itimatları...
Gece dolusu insanın bahtı da karadır
Gece dolarken her kuytuya
Çağrışımsız umutlar çözülür her ben-i ademin yüzünden
Bir yakarış sesi yükselir yukarılara
Sesi sadece yaradan tarafından duyulan
Ve gön delinir
En yufka yerinden
Bileklerdeki kelepçeler erir kendiliğinden
Firarlar sonlanır
Asi dokunuşlar tam yerinde can bulur
Rabbin nefesi dünyada
Bu sessiz yakarışlarla duyulur
Ve
Dua dolusu edadır süzülen yanaklardan yüze
Saltanattır gönderilen bize
İşte o an
Güller savrulur
Her yer gülistan olur…
9 Ekim 2013
Maide Özgüç