Sana kurarken tüm saatlerimi kaldıramadı yükümü, yüreğine zamansızca girişimi. Bizi taşıyamadan, kırılan akreple yelkovana duyduğum öfke, bağışlanamaz bir suskunluk .
çıkarırken bizi sevdanın zaman diliminden imkansızlığımızı serdi önümüze sofra gibi hüzne bulanmış her hece mecburiyetlere bandırılmış her yudum nefesime bağlasada anılarımızı yutkunmak zorundaydım .
boğazıma salınan acılarla ezberime asılı adın ,kendini asmalıydı.
soluğumuzun kesilmesine canımızın acımasına göz yummak zorundaydım.
çünkü biz ,en baştan imkansızdık . her ölüme hazırlıklıydık .
biliyorum bundan böyle, her gece karanlığın koyusunda ürperen yanımla sokulacağım yastığıma uykunun anlamını unutan gözlerimle, un ufak halde . terden sırılsıklam olmuş göğsümle irkilerek titreyecek bedenim boş duvarlarda arayacağım , iki günlük mutluluğumuzu hangi yanıma dönsem yönüm yalnızlık olacak ve sen , gelmeyeceksin o boşluğa hep böyle yarım kalacaksın , içime sindiremediğim kursağımda doyasıya , yaşayamadığım sevdanla
oysa şimdi ; sevdana esir olmuş ruhumla kısacık cümlelerle yazmak yerine uzun uzadıya nefesinde soluklanmak vardı ..
unutamayışımdan bilirim unutamadığını bunu bilirken nasıl vazgeçer yüreğim hala imkansızı istemekten.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
oysa şimdi ; sevdana esir olmuş ruhumla kısacık cümlelerle yazmak yerine uzun uzadıya nefesinde soluklanmak vardı ..
unutamayışımdan bilirim unutamadığını bunu bilirken nasıl vazgeçer yüreğim hala imkansızı istemekten.
nereye dokunsa yürek kan sızar tam orta yerinden... fuzuliye sormuşlar, sevmek mi sevilmek mi? cevap vermiş üstad elbetteki sevmek!!! çünki insan sadece sevdiğinden(yani kendinden)emin olabilir...
bu imkansızda olsa yürek bildiğini hissettiğini yaşamaya mahkum eder kendini sen yüreğine vede imkansız sızına sahip ol can... gerisine mevla kerim..
Güzel bir şiir... Duygu yüklü cümleler... Şairi, iyi kotarmış hüznü...
Önce, bu harika şiirin yorumuna başlamadan, Aşk-ı Kıyamet'e değinelim az buçuk...
Dilimizde karşılığı yok... Emre Altuğ'un güzel bir şarkısı var sadece... Ve, Erol Günaydın'ın rol aldığı harika bir klip... İtiraf edeyim ki, bu şarkıyı daha önce dinlememiştim. Şiiri yorumlamadan önce bir bakayım dedim. Şarkı güzel de, büyük sanatçının oyunu bir başka güzel. Onun ve benim doğduğumuz evler arası 100 m kadardır. Hemşerimdir. Severim kendisini...
Şiirimize dönelim biz... Herkesiz zevki ayrı ayrı tabi ki ama, keşke resmin üzerinde olmasaydı şiir diye düşündüm. Sanki, şiirin güzelliğine ortak oluyormuş gibi geliyor bize resim... Güzelliğinden otlanıyormuş gibi... İnsanın konsantrasyonunu etkiliyor...
''soluğumuzun kesilmesine canımızın acımasına göz yummak zorundaydım.
çünkü biz ,en baştan imkansızdık . her ölüme hazırlıklıydık .''
En baştan imkansız olmak... İmkansızlığını bile bile, acılara düşüreceğini bile bile bir işe kalkışmak... Aşk, sen nelere kadirsin... Sonu olmayan yollara düşürebiliyorsun insanı, soluksuz kalmasına razı edebiliyorsun...
Yaşadığımız, yaşamak zorunda olduğumuz o an, çıkarırken bizi sevdanın zaman diliminden imkansızlığımızı serdi önümüze sofra gibi.
Güzel bir anlatım. Düşünsenize, öyle büyük ki aşk, zamanın sinesine sığamadı... Taştı soğuklarına hayatın, üşüdü sevgiler... Üşüdü de, ayrılık illetine yakalandı gönüller... Hami, tedavisi olmayan zalim hastalığa...
Hüzne bulanmış her hece mecburiyetlere bandırılmış her yudum nefesime bağlasa da anılarımızı yutkunmak zorundaydım .
Ve, tek dermen... Geceler, yalnızlıklar, yutkunmalar, şiirler, mahzun şarkılar... Mecburiyetler, mecburiyetler...
Of of!... Ayırmasın bu zalim şairler sevdalıları ya... hayat acımasız, hayat zalim, hayat kahpe... Şiirlerde yaşasın, ölümsüz olsun aşklar...Ne olur be şairim? Ne olur?
''boğazıma salınan acılarla ezberime asılı adın ,kendini asmalıydı. ''
Unutamamanın, unutmanın asla mümkün olamayacağının, edebi resmedilişi... Yorgun soluklara takılı kalmış, yetim sevda hıçkırıkları...
Şair, geçmişin muhasebesini yaptıktan sonra, ana, zamanın engizisyonuna çeviriyor bakışlarımızı... Asıl temsil burada başlıyor, burada kuruluyor duygu mahkemesi...
''biliyorum bundan böyle, her gece karanlığın koyusunda ürperen yanımla sokulacağım yastığıma uykunun anlamını unutan gözlerimle, un ufak halde . terden sırılsıklam olmuş göğsümle irkilerek titreyecek bedenim boş duvarlarda arayacağım , iki günlük mutluluğumuzu''
Boş duvarlarda arayacağım, iki günlük mutluluğumuzu...
Nasıl tutacağız şimdi göz ırmaklarımızı? Nasıl set çekeceğiz deli dolu akışına? Şair, her birimizin gönlünü sökmüş almış yerinden, satırlarına mıhlamış paslı çivilerle... Ve, ümitleri de nasıl suç ortağı yapmış, giyotine uzatmış başlarını...
''hangi yanıma dönsem yönüm yalnızlık olacak ve sen , gelmeyeceksin o boşluğa hep böyle yarım kalacaksın , içime sindiremediğim kursağımda doyasıya , yaşayamadığım sevdanla ''
''oysa şimdi ; sevdana esir olmuş ruhumla kısacık cümlelerle yazmak yerine uzun uzadıya nefesinde soluklanmak vardı ..
unutamayışımdan bilirim unutamadığını bunu bilirken nasıl vazgeçer yüreğim hala imkansızı istemekten.''
Hüzün denizlerin de son nokta. Tatlı hayaller... Bir küçük fenerin soluk ışığı uzaklarda... Acaba, bu azgın deniz, bu zalim dalgalar, bu karanlık gece, yol verir mi ki geçse gönül gemisi... Varabilir mi, menzildeki imkansızlıklara?
Şairim... Çok güzel bir şiir... Keşke güz-ne gelseydi... Bir böcek almış ama... Neyse o böcek? Kim veriyorsa?
Bir tutam hayat tarafından 10/10/2013 3:03:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şairim. Biz, bu yorumu yapmadan önce. mavi boyanızın bittiğinin farkında idik. Yorumu, boyaya değil, şiir yüreğinize yaptık. Teşekkürünüz başımız üzerinedir.
Ben mi sulugözüm bugün yorumlar mı ıslak herşey sırılsıklam . bilmiyorum Kıyametliğimden , acılarıma, hayallerime, böceğime kadar lime lime edilip, anlatılanların ,benim yaşadığıma inanma zorluğumdan mı.
bildiğim ; değerli ağızlardan eleştirip beğenilmek doğruları sermeleri önüme hissettikleri yürekle sayfamda yaşadıklarımı başa sardırıp, sil baştan yaşatmaları büyük keyif ve onur verici . İyi ki varsınız İyi ki beni anlayanlardansınız .
Teşekkürlerim samimi yüreğinize değerli vaktinize Şair .
Şairim. Biz, bu yorumu yapmadan önce. mavi boyanızın bittiğinin farkında idik. Yorumu, boyaya değil, şiir yüreğinize yaptık. Teşekkürünüz başımız üzerinedir.
Ben mi sulugözüm bugün yorumlar mı ıslak herşey sırılsıklam . bilmiyorum Kıyametliğimden , acılarıma, hayallerime, böceğime kadar lime lime edilip, anlatılanların ,benim yaşadığıma inanma zorluğumdan mı.
bildiğim ; değerli ağızlardan eleştirip beğenilmek doğruları sermeleri önüme hissettikleri yürekle sayfamda yaşadıklarımı başa sardırıp, sil baştan yaşatmaları büyük keyif ve onur verici . İyi ki varsınız İyi ki beni anlayanlardansınız .
Teşekkürlerim samimi yüreğinize değerli vaktinize Şair .
Öncelikle bu sayfanın görselliğine hayranım... Bilhassa bir önceki şiir ve bu şiirde bu çok çok belirgin. Geldim ve uzun uzun resimle şiirin uyumunu izledim. Hem de çok sevdiğim bir fon müziği eşliğinde... Ki kötü bir olayım olmasaydı seslendirme de yapacaktım bu şiiri... Umarım bir gün yaparım... Yayın zamanı geçse de...
Öncelikle ben düşüncelere, şiirin yazılma tekniğine her daim saygılıyımdır. Artık neredeyse tüm şairlerin kullandığı "/" işaretini ben kullanmıyorum; çünkü gereksiz görüyorum.. Ama dediğim gibi; sen de dahil birçok şairimiz kullanmakta.
İmkan / sızım... Güzel bir başlık; yekpare düşünürsem. "İmkan" sözcüğünün anlamı "Uygun şart, uygun durum" ise sızısı olmamalı diye düşünüyorum. Başlığı komple görürsem de "Uygun şartlar yok... " gibi bir anlam olsa da, "Uygun şarta döneüşebilir" gibi bir anlamada götürebiliyor okuru. Ve Şükran Hanım'ın da yorumuna katılıyorum bu konuda.
Akreple yelkovanın hareketini güzel anlatmışsın. Başka yorumlarda da dendiği gibi imkansızlık yoktur. Burada akrep ve yelkovan kırılmışsa saat olduğu gibi çöpe atılmaz. Akrep ve yelkovan onarılır ve yerine takılır; saat da çalışır.
Bana göre hiç bir duygu var iken katledilemez. Soluk kesilmesi ve can acıması... "İmkansız" sözcüğünün keskin kılıcına terk edilemez duygular. Terk edilirse güzel duygular ne hale gelir ki?
Şiirin finali yukarıdaki sözlerimin teyidi adeta... Özüne, "Duyguların katledilemeyeceği" sığdırılmış final mısralarının.
Şiirin anlatımı, içte esen fırtınanın hissettirilişi, duyguların imkansız görüşten, final bölümünde sevgiye akışı gerçekten güzeldi.
Tebrik ediyorum değerli şaire. Sıkıntılı günlerim bittiğinde bu şiiri -en azından kendim için- seslendireceğim.
Nice güzelliklerle dolu şiirlere...
Selamlar...
suskunbiradam tarafından 10/10/2013 2:07:24 AM zamanında düzenlenmiştir.
Koskoca dağ gibi engeller gözümü korkutsa da Ellerimdi O benim ,yerle bir edeceğim , nefesimdi , gölgemdi , yorulsamda dinleneceğim Gücümdü O benim .
O bilirdi cesurluğumu , Bilirdi ki pire içim yorganımdan vazgeçebiliyorsam sevdam için dünyaları dağıtacağımı . Bilirdi taş gibi sağlam duracağımı , Canına sımsıkı kenetli oluşumu .
Bana imkansız gelmeyeceğini bilirdi hiçbirşeyin , inadımla başaracağımı. dayandığım güç , güvenli omuz sendelerse ben sarsılsam mı sırtımı dayadığım oysa, nasıl sağlarım ayakta kalmamı nasıl aşarım sıra sıra dağları güvenim meÇhule yol alırken nasıl tutarım onunla birlikte, birer birer terkeden duygularımı
hala deliler gibi ona esen fırtınalar koparken içimde bilemezsiniz bunun zorluğunu ardımın uçurumluğunu , önümün karanlığını gerimin çaresizliğini ,ötemin imkansızlığını bilemezsiniz savrulmadan oracıkta yaşamanın ne demek olduğunu.
günlerdir tuttuğum gözyaşlarımı boşalttı ya helal olsun yoruma. sıkıntılı günlerinizin bir an önce huzuruna kavuşması dileğimle.
Koskoca dağ gibi engeller gözümü korkutsa da Ellerimdi O benim ,yerle bir edeceğim , nefesimdi , gölgemdi , yorulsamda dinleneceğim Gücümdü O benim .
O bilirdi cesurluğumu , Bilirdi ki pire içim yorganımdan vazgeçebiliyorsam sevdam için dünyaları dağıtacağımı . Bilirdi taş gibi sağlam duracağımı , Canına sımsıkı kenetli oluşumu .
Bana imkansız gelmeyeceğini bilirdi hiçbirşeyin , inadımla başaracağımı. dayandığım güç , güvenli omuz sendelerse ben sarsılsam mı sırtımı dayadığım oysa, nasıl sağlarım ayakta kalmamı nasıl aşarım sıra sıra dağları güvenim meÇhule yol alırken nasıl tutarım onunla birlikte, birer birer terkeden duygularımı
hala deliler gibi ona esen fırtınalar koparken içimde bilemezsiniz bunun zorluğunu ardımın uçurumluğunu , önümün karanlığını gerimin çaresizliğini ,ötemin imkansızlığını bilemezsiniz savrulmadan oracıkta yaşamanın ne demek olduğunu.
günlerdir tuttuğum gözyaşlarımı boşalttı ya helal olsun yoruma. sıkıntılı günlerinizin bir an önce huzuruna kavuşması dileğimle.
Azerbaycan'da saat 24.32... Yarın sabah erkenden ekmek mücadelesi var. Bu yorgun kafa ile bu güzel şiire yorum yazarsak, yazık olacak. Zamanın güzel bir anını bulduğumuzda düşürürüz sayfaya gönül sesimizi...
Haklısınız şairem çok imkansızlığı kabul etmesekte 'imkanların güç' , ya da 'imkanların sızılı' olduğu dönemleri yok sayabilsek keşke, bu gerceklerin içinde.
Haklısınız şairem çok imkansızlığı kabul etmesekte 'imkanların güç' , ya da 'imkanların sızılı' olduğu dönemleri yok sayabilsek keşke, bu gerceklerin içinde.
imkansız bir yolun her düzleminde kanıyor imkanlar.sesi soluğu tükenince çağrılı konuşmaların yürek kendinden bıkıyor.şiirler şarkılar türküler kısalıyor en uzun gecelerde.yıkılışlar kaygılar yorgunluklar her biri sarıyor umarsızca ikametga adresinin hüznünü...imkanlar var ama imkansızlıklar çoğalıyor...şiir tek kelimede bir beşinci mevsim...harika..
acı tonda gülüşlerim yara tadında düşlerim aynadaki bu resim? titreyen sesim ben miyim ? çaresizliklerden yorgun düşen kalbim bilsen ki nasıl bitkin. üşüyor derinlerim anılar yaralarcasına keskin yaşanılan mevsim, beşinci mevsim
acı tonda gülüşlerim yara tadında düşlerim aynadaki bu resim? titreyen sesim ben miyim ? çaresizliklerden yorgun düşen kalbim bilsen ki nasıl bitkin. üşüyor derinlerim anılar yaralarcasına keskin yaşanılan mevsim, beşinci mevsim
öyle bir an ki şu an öyle bir sarsıntı ki yüreğimin acıyan yanında şiirden mi desem fon müziği ile şiiri okumaktan mı desem yada alıp götüren duygulardan mı desem ... susayım en iyisi yeniden okuyup tekrardan dinliyeyim.... helal olsun kaleminize şairim
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.