12
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
2987
Okunma

yangınlarım inletirken kangren geceyi ,
susuşların delip geçiyor sessizliğimin körpe ciğerlerini.
düşlerin bozgunluğunda ,
senli bir güneşin doğuşuna niyetleniyor şiirlerim.
tenime mıhlanan acılarının
cinnet geçiren çocukluğu üşüyor gözlerinde.
yüreğimden sorgulara çekilirken
sesinin içindeki saklı uçurumlardan tuz basılıyor
özlemin kanayan yaralarına.
biliyorum yalnızlığında peşin ödediğim suskular dururken
uykusuzluğa rehin sensiz cephelerim.
sesini özlerken ben ,
her gece uç tenhalarda avazım çıktığınca
seni çağırıyorum çıplak harflerimle.
avuçlarımda toplanan
iklimlerin soğukluğunda soluklanırken
acılarım tazelenip akıyor kafiyesizliğime
boğazımdan içime düşen bir yangın yeri.
sensizliğe yenik düşerken
iki büklüm sığınıyorum kurak dudaklarının ince kıvrımlarına
gülüşlerinin yokluğundan,
bir lokma bölüp seninle doyuruyorum
aşka aç varlığımı.
dünden ya da hatırlayamadığım bir günden kalmış
uzaklığın(ın) nefesini ç’ekiyorum içime
k’ana k’ana
y’ana y’ana
kavgaların en fiyakasıyla .
kirpiklerin için dövüşüyorum.
sol yanımdan yenildikçe
gözlerinin içinde bir sevda doğuyor senli özlemim
yüreğime kadar ilmek ilmek sana kadar ıslanırken .....
iliklerime kadar terliyorum .
sana kanatlanırken göğüs kafesim,
gözlerinden vuruluyorum öylece.
Hadi harf harf yaklaş bana
şiirimin en ağır işçisi olmaktan kurtar beni .
diz çöküp önünde ,
eteğine sarılayım ,
öpüp alnıma koyayım
sevdamın büyüklüğünü
varlığının, ağırlığını taşıyan cümlelerin.
hadi gözlerinde biriktirdiğim
devasa yangınlara at beni.
ayrılık enkazlarından
aşk tohumları yeşert gözlerimin dibinde.
sabah olmadan doğur beni aşka,
nefesim nefesinde
sonsuzluğa karışsın ilelebet.
Aşk-ı Kıyamet
Şiirime sesiyle hayat veren Yeşim Bektaş’a sevgilerimle.
.
.