13
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
3328
Okunma

Kanım dolaşırken damarlarımda
Kesik yaralarda kırılır akışı
Ondandır içimin durmadan sızlayışı
Gün batmadan söner gözerimin feri
Tarifsiz bir yorgunluk çöker sırtıma
Fayda vermez şehrin ışıkları kendi sokaklarına
Gündüzler yetmezmiş gibi
Ağlarla örülü gölgeme hapsolurum yine bir sokak lambasının altında
Acı çekenler hep gökyüzüne bakar her nedense
Yak gözlerimin sönen kandillerini ey Süreyya yıldızı
’Mutluluk’ denen şey çok mu uzaklarda
Kapısı olmayan evin önündeki çilingirler gibi
Tonlarca yükün altında
Vefa açmaz
Sadakat işe yaramaz
Paslanmış eskimiş dostlukların
Dişleri silinmiş sevginin
Nutuk atarken tek dünyası olanlar
Aldığı paranın üstünü onlarca kez sayanlara
Kula kul olanlar icat eder
Bir yolunu bulur açtırırlar
Yukardan bakarken görünmez
Yazılanlarda kesik yaralar
Tökezler kırılır, kalbimdeki sızılar
Yüzümdeki çizgiler gibi sayfalarda
Ah bu senin eserindir – sende istemezdin eminim -
Gel gör halimi!
Çamuru sebzelerle süsleyenlere kaldım bu zamanda
Tembellikten zannederler
Saçlarımı çokluk parmaklarımla taramamı
Yatağımı derli toplu yapmayışımı her sabah
Şu hep Ben diyen yok mu?
Belli ki aynada kendine çok bakar
Kendinden çok o’na,
Ağırlığını bilmediği değerleri bir dirhem kuruntuya satanlar inanır
Ah zordur yazdırmak,
Yazdırmak hele meleklere mazlumun ahını
Kutsal perdeler çekilir önünden
Parmaklarını ellerini kestirir padişahların
İşte belki bu yüzden ’Yalnızlık’ güzeldir.
04.10.2013
5.0
100% (37)