Yıldızlara yakınlıktı
Bir gece vakti
Bulutların üzerindeydim
Gecenin ışıkları altta
Çelik kanatların gövdesi üzerinde
Binlerce kilometrelik bir fırtına
Savruluyor dört bir yana
Ve
Yalınayak, adsız bir kabadayı
Koşmakta içimde
Dörtnala…
Kırılma noktasıydı
Belki de unutulmuş eksi bir seyrin
Denge noktası
Gittiğim bir yerdi
Vardığım yer yoktu
Kanatlar açık
Gecenin ışıkları altta
Çelik soğuk
Yalnızdım…
Azgın dalgalar köpürmekte
Büyük bir kopuştaydı içimdeki firari
Suretten bozma bir ant peşinde
Kırılıyorum
Saç telinden ince bir yerde
Büklüm büklüm kıvrımlar değiyor
Geçerken yüzüme
Daha gitmeden yorgun ayaklarım.
Savrulmanın eşiğinde
Nöbetçi fırtınalara yakalanıyor ruhum
Boşlukta yüzerken
Gölgeler çarpıyor suratıma
Kuytular yılgın
Kendi gölgeme sığınmaya çalışıyorum sağanakta
Sarılmalar uzak…
Gecenin görkemine hayranlıktı benimkisi biraz
Yerden yukarıda
Sağanak, gök gürültüsü
Bana değmeden ruhuma doluyor
Islanıyorum bu damlalarla
Islak bir şölen
Yağan her damla
İçimde bir yerlere temas ediyor
Bana dokunmayan
Sağanaklar coşuyor
Sel baskınlarına uğruyor içimde kilometrelerce alan
Çaresizlik mi?
Değil!
Yaşantı denizine düşmek kendi ellerinle
Gönüllü…
Yerden yukarıda
Bulutların koynunda
Savrulmak en olmadık
Aşkla
Eşkin, rahvan
Yaya…
Sonra bir anons sesi
Kanatlar, bulutlar
Muhteşem bir yolculuktu
On bin fitlik…
Yaşantı denizinde yüzüp
Tanıdık sulara
Erişmekti…
Zaman, mekân,
Ve ben
Yerdeyiz…

maide özgüç