6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2018
Okunma

Gün batımını seyrederken ne gemiler geçer insanın içinden ... Bakarsın aynı gerçeklere ama , gördüğün yalnızca sana özeldir ... Bunun adı şiir ...
uzak aydınlıklardan ufukta bir elveda vakti
son bir kez gülümser artık
gökyüzü uğurlar yine maviyi
turuncudan siyaha
her an biraz daha geceyi giyinir gün
akşam üzeri
darmadağın savrulur bulutlar
arta kalan renklerİ
kaybolmaya yüz tutmuş günden
bir yanında zifiri karanlığın gölgeleri
çekilir gözlere perde perde
diğer yanında
usulünce renkleri soldurur
usulca inerken uzaklarda
soluk siyahın gri sisleri
o sisler ki ,
ardı sıra yanıp söner
uzak bir şehrin ışıkları
bu şehir zaten kararmıştı çok zaman öncesi
birazdan
daha da kararır gökyüzü
yeniden parlatır okşarken yıldızları
geceyi sarar yine yarının düşleri
geri dönülmez bir akıştır bu
hüzünlüdür elbet veda vakitleri
gülümseyemezsin istesen de
içinden bir şeyler koparır
yine engel olamadığın yaşamın gerçekleri
öylece seyredersin
yaşam budur aslında
kim neyi anımsar ki
hüzünlü elvedalarda
avuçlarımızdan kayıp giden
hep sevdiklerimiz
hep kaybettiğimiz
hep mutlu anlar
hep veda bile edemeden
gidenlerimiz değil mi uzaklara
bu şehirde insanlar ölür her gece
ruhları dolaşırken
dar sokakların loş kaldırımlarında
tükenmiş umutlar sonrası
toplanır hatıra defterleri
muktedir yazgılarına yazılmış son cümlesi
hep " yarın başka bir gün olacak " olan
mutluluk düşlerine
özenle tazyikli organik su
ve gaz fişeği zehri sıkılır geceleri
hoyrat elleriyle boğarken sevgiyi
gözü yaşlı timsahlar
ekran ekran dolaşır sonra evleri
barış türküleri söyler saf umutlara
analar ağlar bir yanda
görmez ki görmeyen gözleri
muktedir timsahlar
yine ve yeniden ağlarken
iğfal eder insanlığı
o en sevdikleri cenaze namazlarında ...
Mert YİĞİTCAN
28 . 09 . 2013
istanbul /
5.0
100% (6)