13
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1444
Okunma
ve
de ki ona
kızın anne olmuş
bir ölüden
nur topu gibi bir oğlan çocuğu doğurmuş
ruhuna fatiha…
tımarhane günlüğümden…
aklını yedi bu satırlar
bu yüzden
mesul değildir çocuklar
ne geçmişten
ne gelecekten
ne yokuştan
ne de hanımeli sokağından…
çok uzaklardan geliyor
anneannemin sesi
elinde bez bebeğim
ve üzerinde lohusa şerbeti lekesi
elindeki iğne ile
kopardığım kolumu dikiyor
büyük bir itanayla…
kaç kez söyledim sana
git başka yerde ağla
şu mendebur suratlı adamı da
getirme ! mezarımın başına
ama öyle deme naciye sultan
baksana
kara kara gözleriyle
ne kadar da güzel bakıyor sana
jöleli tavırlarıyla
kendine hayran bırakıyor
olmayan saçlarından dua tararken sana...
sabahtan beri
gittikçe yakınlaşıyor sesin
kulağımı tırmalarken nefesin
içime oturuyor gök gözlerin
sabitlenmiş fikrimi eziyor bir deli
üç gülücüğe
dağıtıyorum döktüğüm lokmaları
yirmi eylül
kaybettim
bulamıyorum artık çehremin renklerini
yağmurda kesmişler
ışıldayan ağacımın dillerini...
netleşti iyice sesin
“ahh be kızanım
taşımaz eriğin dalları seni
yine düşeceksin
toz toprak kokacak çiçekli eteğin
“ahh be mari
usanmadın düşüp düşüp kalkmaktan
acımadıki demekten
“yine kızacak baban bana
yarım yamalak yanlarıma
yine memleket ağrısı
düşecek şu dilime
“ahh be mari gel de söz dinle…
banane
saçı uzun aklı kıt hayat
hangi cehenneme sakladın
masallarımın zebanilerini…
aklımı yedi kuşlar
gölgeme taş attı
demir parmaklıklı yalnızlıklar
öpte
sensiz geçsin zaman...
(( elçin ))
ikibin-ikibinonüç...
5.0
100% (29)