Sustum; yılların vebalini inkar ederken zembereği boşalmış dudakların

İşte o uğursuz gün
Bütün vücudumdan buz gibi terlerin boşaldığı
Bedbahtlığımın renginin Temmuzdan kalma bir sıcaklıkla arttığını
Helali bile haram olan hakkımın gaspını
Yazmıyorum haykırıyorum nafile bir feryad ile

Müsbet bakışlarımda dank eden menfi gözlerinin
Nazarı çarptı şiddetle alnımın çatına
Kaç kurşuna bedel merasim karası hüsran eden tasarrufun ömür takviminde

Yıkıl duruşu imanı zedeleyen tavrına gıcık olduğum
Saadet yollarına mayın döşemiş senin nefis putun

Allah’a hamd ve senalar
Aratmasın bu günümü

Dün okumuştum ıssız sürgün bedenimin ahını
Dürülen defterimin satır aralarında

Heyhat sin kazılmamış zaman dolmamış dert dolabında
Dönse başımda yılan gibi soğuk bakışlarının şerri
Lâ ilahe illallah ile sığınırım Rabbime
İstemem senden gelecek ifadesi bozuk bin özrü
Ziyanı yok dinmesin gözlerimin hüzün türküsü

Aslında aynı kitabı okuduk seninle
Ben yüzünden sen ezbere
Mukabelesini mi bilemedik sen zurna ben davul aynı tempoda gidemedik
Nihayetinde bir gün gelecek eline fezleke
Belki olur da anlarsın onuda tersine
Aman ne olacak hocam herkes Mersine durmak yok yola devam sen git yine tersine
Uzun lafın kısası davul bile dengi dengine
Demişti annem dinlemedim
Yani neymiş seninle dolacakmış çilem
Hadi yine iyisin ben ziyan sen hep kârdasın