3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1954
Okunma

bağışladığım tüm aşklar düşer enkaz devrilmelere.....!
hala çocuk gözümle kavrayamadığım anılarım var
tek cümlelik çiçekler sattığım rehinci aşklar caddesinde
eski kitaplar kokardı nemli akşamlarda
buğulu ekmeğin çok uzağında kalırdı mevsim
ve sarkaçlardan kış asılırdı her gece.....
bir tek kumrular seslenirdi asır yaşındaki çınar amcaya
ellerinde yıllanmış kadınlar yeşili rüzgarlardı okşanmış rüyalar
ne olur yine gelse eski bir mektup çalsa kapının tokmağından
göz damlaları değen her kelime özlemle havalansa ruhun asasına.....
hala korktuğum yalnızlıklarım var ardımda saklanan
ta/ki bulutlar çökerdi şehrin arkasındaki dağlara
işte o zaman dağılırdı yansımalarda seyir defteri
radyoda aranan kan kimi zaman bir anneye can
karnındaki bebeğe çığlık olurdu.......
sanki gülümseyen acılarda vardı hatırımda kalan
yüzü koyun kapaklanmış hatıralar
üstünü başını silkeleyerek kalkardı
derdi buğulu camın önünde harcanmak olan aşklar vardı
ve alışılmışın öteki dünyasında kalırdı vahi/le inen şarkılar....
ayın hicranı sürülürken deniz içi durgun yeşile
kumsalda gecikmiş buseler akardı dudak aralıklarına
yakamoz süslerken suyun çarşaf gözlerini
lacivert sevgililer şafaktan bir parça sevişme dilenirdi.....
devam ederdi hayatın kayıt dışı koşmaları
kelebek bir ömre kanat çırpar
ve seremoni yüreğin ahşap tabanında düş saklardı......
kalp aklın başını aldığında başlar aşk......
5.0
100% (9)