4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1333
Okunma

sonbahar çöküyordu ağır ağır
sararmıştı mevsim
bozulmuş güz bahçelerinde
kuruyan
dallarına tutunamayan
eylül yaprakları
d/üşüyordu artık
baktığı aynalarda
gördüğü sureti insan
gülümsedi
bir anne ağlıyordu oysa
kucağında
koca bir keder
yavrusunun soğuk bedeni
hıçkırıkları isyan’ dı
çığlıkları
acı haykırışları
Tanrı duydu
melekler ağladı
o duymadı
kanlı gözyaşları
bulutlar oldu
yağmurlar oldu
isyanlar oldu
düştü
üzerine kan bulaştı damla damla
Tanrı gördü
melekler ağladı
o görmedi
baktığı aynada
gördüğü sureti insan
yine gülümseyerek baktı aynaya
şimdi
aynada silikleşiyordu görüntü
yüzü vardı
ama gözleri yoktu
kulakları kaybolmuştu
yüzü giderek daha da silikleşiyordu
ve giderek kan kapladı
aynada görünen yüzü
kan içindeydi
Tanrım ! diye inledi
ve yüreğine götürdü ellerini
bir çığlıktı sonrası
yüreği yoktu yerinde
elleri içine girmişti
bir boşluktu bedeninde
arka tarafını görebiliyordu
yüreğinin boşluğunda
baktığı aynada
gördüğü sureti insan
bir daha
sonsuzluğa kadar
ne bir ayna’da bulabildi kendini
ne de gülümseyebildi ..
Mert YİĞİTCAN
11 . 09 . 2013
istanbul
5.0
100% (5)