soğuk güller denizin karnında
düş mevsimi başladı
ağlar atıldı / ağlar, ağlar / masmavi ağlar
rastgele diyen sakallı masallar
yorgun bir dalga - ufuk çizgisinde ne bezgin

yalnızlığımın sömürgesi, kimsesiz yaşlı mavi
acıklı bir ziyaret temrini, boşluklarımdan
iyiliklerimiz elden ayaktan düşmesin diye

rüyalarını satıp hayatta kalmaya çalışan kadın
kimse göremiyor,vadisinde açan dört yapraklı yıldızları
uğur getirsin diye omzuna kazıdığı ölümleri
kimse bilemiyor, kasıklarının her gece yeniden doğduğunu
ve jübilesini, papatyaya benzer son bir ağıtla yapacağını

Eylül’ün On’u dölleniyor tedirgin gecemde,
yağız mı yağız bir umut doğar mı diye,
Anası ben, babası ben

öpüyorum,
yabancı kaldığım tüm sessizliklerinden
bir bir okşuyorum, suskunluklarını
kaygan, çok kaygan dokunduğumuz patikalar,

kıyımıza vurmuş bir takvim yaprağı
bugün doğanlar : kaskatı
kesilmiş bir uğultu, korkumuzdan
bugün nasıl sevsek : şarabın üzüm ağacını
nasıl gömsek : iflah olmaz itirafları

tenim soyuluyor manasından
sesin kıpkırmızı,
güz hamallarının sırtında acıklı şiveler
kaçırıyorum seni, bir sözcüğün sırtında
adım diyorum adım : yaralı bir tesadüf sana

Tek gecelik ilişkiler yaşıyorum, sunduğun anılarla
mum ışığında dinlendirilmiş anason sükuneti

- Sen’den sonra virgül gelmez,
bu basit bir sevme kuralıdır, seni özlemenin imlasında

Fazla bakma duygularıma, üstsüz cümlelerim
utanıyorum, gözükürken tenimde sırlar

İşte, gözlerine çiziyorum, bakir dilim
kaybetmişken gerdeğini, örf adet senken

Göğüs
Ger!
danlıkları, perilerin töresi
boynunda

Kasıkların halis sonbahar


dı.

Oktay Coşar