2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1395
Okunma

gül kurusu gri siyahı bir hüzün inerken
ağır ağır akşamla bulutlara
gün gider yine eskisi gibi
gölgeleri giyinmiş ruhlar düşer kaldırımlara
gecelerini çağırır eskimiş hikayelerin
ve tanıdık yüzlerini gölgelerin
her dilde söylenir durur
ayrı bir ayrılığın şarkısı
sol yanında hep yalnızlığı vururken zaman
ne zaman yağmur yağsa bu şehirde
kanar göz pınarları bir daha
kanadı hep kırıktır göçmen kuşların
solgun yaprakları savrulan bozulmuş güz bahçeleri
ve tükenmiş ömür hanelerinde
bülbül susar
gül ağlar
bu şehirde
her insan öksüz kalır bir sonbahar
şimdi gitsen
bu talan şehirde
senin de hatıraların kalır
ardın sıra
hayal gölgeleri arasına
yazılır senin de adın
biraz da senden yana eser her akşam
gün yorgunu eskimiş bir rüzgar
belki uzaklarda yankı bulur senin de sesin
dalgalı denizlerin vurgun kayalıklarında
yok yok !
sen sakın gitme
kal bunca yokluğun arasında
gitme ki
bari avunsun biraz
üşüdüğünde gölgelerinin ruhları
gitme ki
örtsün üzerine sensizliğini bu hüzzam şehir
serin sonbahar akşamları ..
Mert YİĞİTCAN
03 . 09 . 2013
istanbul /
5.0
100% (4)