3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1124
Okunma

Günahların çemberine düştüğünden beri
Yarımdı sevdanın gülüşü, yarım.
Bir tırtılın kozasında beklediği gibiydi yalnızlık.
Ölümdü…
Kalımdı belki de…
Çocuksu yanıydı her gün bir şeyleri öğrenen,
Sonrada bu bildiklerinden örselenen…
Çıplak ayak giderken çölde
Yerden yükselen dikenler batıyordu yüreğine…
Bir sancı derinlerde koşardı, yalınayak…
Sükûta uğramış akşamlardı herkeste bir suskunluk.
Vakitsiz düştüğü dipsiz uçurumların göbeğinde
Sarsılıyordu bedeni.
Feryattı…
Yakarıştı…
Damlalardı dudaklardan dökülen.
Kendi yalnızlığından bir kalkandı perçinlenen yüreğine…
Ve gidip sığındı gökyüzünün en hüzünlü bulutuna…
Dallarından tutmak istedi yaşamı.
Tomurcuklarla açılmak istedi çiçek, çiçek…
Bir hayalin sapanından fırlamalıydı gerçekliğe
Ve çakılmalıydı zamana…
Yer gök kavuşmalıydı
Zaman kaçmalıydı pervasız gülüşlerden
Hüznün gölgesine sığınmış umutlar
Çıkmalıydı artık saklandığı yerden.
Bir notanın sesinde varmalıydı
Mucize sallanan dallara.
Uzanmalıydı elle tutulana kadar
Ve coşmalıydı dallar
Mucizeden pırıltılarla tekrar, tekrar…
maide özgüç
29 Ağustos 2013
5.0
100% (3)