0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1552
Okunma

Bir çocuğun cebindeki bozukluklara benzer
Yüreğimde biriktirdiğim hüzünler
Harca harca bitmez bozuklukları vardır ya o çocukların
Bayramdan bayrama biriktirdikleri
Şangır şungur ortaya çıkardıkları
Ve bir külah dondurmaya
Bir horozlu şekere
Bir gazoza ve bir balona harcadıkları
Sonsuz mutlu ve alabildiğine zengin oldukları
Bozuklukları vardır ya!
Ağla ağla bitmez gözyaşlarım var benim de
Yürek yürek hüzünlerim
Aşktan aşka biriktirdiğim
Hüngür hüngür ortaya koyduğum
Ve bir elvedaya, bir terk edilişe
Bir fettana harcadığım
Sonsuz hüzünlü olduğum gözyaşlarım var.
Sonra o çocukların oyuncakları vardır hani
Çok sevdikleri, gözleri gibi baktıkları
Kimseyle paylaşmadıkları oyuncakları vardır ya
Sarılıp uyudukları
Benim de çok sevdiğim, gözüm gibi baktığım
Ve kimseyle paylaşmadığım Sen’im var
Her gece hayaline sarılıp uyuduğum
Gecem olan, yastığım, yorganım…
Oyuncağı kırıldığında nasıl ağlarsa bir çocuk
Ve ‘Anne’ diye bağırırsa korktuğunda geceleri
Ve canı yandığında ‘Seni babama söylerim’ derse
İşte bende öyleyim korktuğumda ‘Neredesin?’ derim
Ve canım her yandığımda ‘Aşkım!’ diye seslenirim
Seni düşünürüm, seni isterim, seni ararım
Kalbim kırıldığında ben de öyle çocukça ağlarım
Ne kadar da çocuklaşırız âşık olunca
Ne yanlışı görürüz ne doğruyu
Yaşarız aşkı alabildiğine, çocukça
Başımızda kavak yelleri estikçe
Ne akla sığınırız ne de mantığa
Ne kadar da çocuklaşırız âşık olunca
Ne cevabı biliriz ne de soruyu