O Dişi bir şarkı - Beni dinliyor merakla
beni dinliyor merakla – O dişi bir şarkı

O Kadın büyücü / taze büyü satıyor
beni de büyüttüğünün farkında

Bir ihracat hevesi, bir alıcı bulur mu kalbimizde diye

Etine dolgun masallar,
Ölümden önceki son düzlük
Burun farkıyla sevebilmenin telaşında içli seviciler

- Tabii ki kanar ruhun, bir öykünün keskin tarafını okşarsan

Doğrudur; kuşların hep uçtuğuna inanıyorum,
Manevi bir yükseklik korkusu bendeki , yeryüzünün en yüksek tutkularında
Yalnızca bir gece dahi ölümsüz olabilmek adına, göğe saldığımız sadaka kuşları

Bazı cümlelere en güzel sarhoşluk yakışıyor
Bir duyguda dahi düz yürüyemiyor, yalpalıyorlar ya
Bayılıyorum onlara, onların işsiz anlamlarına

O peri, mülakatta kazandı, loş bir adada
Mumları ve tütsüleri yakma işini
Vardiyalı ağlayacağız artık, duru bir mavinin nezaretinde

Nazar değer diye, bir şelale ağacı asıyorum bu dizeye,
Dalları akan ve akan, kendi gövdesinden öpen ve öpen
Yüzünü anımsayamadığımız ilk okul aşkımıza hediye

Peki, söz!
Kestim ben, çıtkırıldım çiçeğiyle,
Kırk yılda bir esen şiddetli anason rüzgarları, şehirlerimizi dağıtmadan


O dişi bir şarkı – Beni dinliyor merakla
“Sazlıklardan havalanan” diye bir cümleye ağlıyor ufakken kalbi
Siyah beyaz bir televizyonun, siyah beyaz oyuncaklarına sarılıyor
Sonra bir duble deniz, bir duble martı, bir duble gözyaşı, bir duble hüzün
Tam kaldıracakken kadehimi elimden kayıyor,
Yere düşüyor, düşüyor, düşüyor,
Kırılmadan az evvel söylüyorum belki de :
“Hayallerimize, hayallerimizle içelim, karanfil gözlüm.”

Oktay Coşar