11
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1638
Okunma
Sabahları erken kalkardı
Hayatı evden işe, işten eveydi!
Topu topu iki kavram
İki olgu…
Ve yaşadığını sanıyordu;
Bir gün hiç yaşamadığını anlayınca
Oturup ağladı!
Ve biliyordu her tabut ardından
Gideni az, yoksuldu
Fazla olanı zengin…
Sabahları,
Sabahları serin bir rüzgâr eserdi
Hep elleri, ayakları üşürdü
Ayaklarındaki pörsümüş
Eski ayakkabısına
Kalabalık gülüp geçerdi!
Yorgun ve yoksuldu
Âdem baba! Âdemoğlu!
Aylardan Aralıktı; Aralıklar hep soğuktu
Kapı aralıklarından kar girerdi
Sefalet girerdi...
Titrerdi ama şükrederdi!
Ayrana ekmek doğrardı “katık” deyip
Allaha gülümserdi!
Âdemoğlu âdem!
Irmağın buz suyundan abdest alırdı
Yaşı altmışlardaydı
Dinç ve inançlıydı;
Görmüştüm
Kendinden daha fukarayı görünce
Yüreğini katarak
Ekmeğini bölüp bölüşürdü!
İçtendi, sezgili ve insancıldı
İnsanlık ölü topraklardan!
Umudu onunla bildim, direngenliği de
“zenginler acıkınca fakirler bulunca yermiş”
Varsıllar her gün, yoksullar bir kez ölürmüş!
Deman POYRAZ/RONAHİ – Ağustoslar hem sıcak hem babasızım(üşürüm)
(31-08-1993) babamın 100. ölüm yıldönümünde Babama...
5.0
100% (22)